stroll

  1. gezinmek, ağır ağır dolaşmak/gezmek/yürümek.
    to stroll along the beach.
  2. âvare dolaşmak, göçebelik yapmak.
    strolling Gypsies: göçebe çingeneler.
  3. gezinti, gezme, dolaşma.
    take a stroll: gezinmek, gezintiye çıkmak.
mehtaba çıkmak Verb
dolaşmaya çıkmak Verb
orada burada gezinmek Verb
sergiyi gezmek Verb
sokaklarda dolaşmak Verb
sokaklarda dolaşmak Verb
sokaklarda avare avare dolaşmak Verb
tur atmak Verb