sustain

  1. Transitive Verb desteklemek, destek olmak, alttan tutmak, düşmesine engel olmak.
  2. Transitive Verb dayanmak, taşımak, çekmek, tahammül etmek, katlanmak.
  3. Transitive Verb uğramak, duçar olmak, maruz kalmak.
    sustain a defeat: yenilgiye/hezimete uğramak.
    sustain an
    injury: yaralanmak, zarar görmek.
  4. Transitive Verb teselli etmek, cesaret/kuvvet/ümit vermek.
    It is his belief in God that sustains him: Allaha olan imanı ona kuvvet veriyor.
  5. Transitive Verb bir düzeyde tutmak/ muhafaza etmek.
    enough to sustain life: ölmeyecek kadar.
    sustain a note

    müz. bir notayı uzatmak.
    sustaining pedal: notayı uzatan pedal.
  6. Transitive Verb (yiyecek/içecek vb.) sağlamak/tedarik etmek, beslemek.
    sustain an army: bir ordu beslemek.
    sustaining:
    destekleyen, besleyen.
    sustaining food: besleyici gıda.
    sustaining member: derneğe para veren üye.
    sustaining program
    rad.TV masrafları istasyonca karşılanan ara programı.
  7. Transitive Verb onaylamak, doğruluğunu tasdik/teslim/kabul etmek, desteklemek.
    sustain an objection
    huk.
    bir itirazı kabul etmek.
    sustained: kabul edildi. (

    overruled
    : reddedildi).
  8. Transitive Verb teyit etmek.
  9. Transitive Verb iltizam etmek, tarafını tutmak.
bir suçlamayı kabul etmek Verb
bir talebi varit görmek Verb
iddiasında ısrar etmek Verb
talebinde ısrar etmek Verb
karşılaştırılabilmek
bir konuşmayı saatlerce sürdürmek Verb
saatlerce konuşmak Verb
konuşmayı saatlerce sürdürmek Verb
mağlubiyete uğramak Verb
yenilgiye uğramak Verb
davalı tarafından davaya karşı yapılan davanın hukuki sebeplere dayanarak mesmu olmadığı definde bulunmak Verb
aileyi geçindirmek Verb
bir aileye bakmak Verb
bir kararı tasdik etmek Verb
bir zarara uğramak Verb
zarara katlanmak Verb
bir notayı uzatmak Verb
bir siyasi partiyi tutmak Verb
ilişki sürdürmek Verb
bir ifadeyi doğrulamak Verb
bir kuramı kanıtlamak Verb
bir teoriyi savunmak Verb
bir davayı (mahkemece) kabul etmek Verb
bir iddiayı (mahkemece) varit görmek Verb
bir ordunun erzakını sağlamak Verb
yara almak Verb
bir itirazı kabul etmek Verb
itirazı kabul etmek Verb
yükleri taşımak Verb
rekabetle mücadele etmek Verb
rekabete karşı çıkabilmek Verb
hasara uğramak Verb
zarar görmek Verb
mağlup olmak Verb
kalkınmayı sürdürmek Verb
dostça ilişkileri sürdürmek Verb
bir itirazı kabul etmek Verb
talebinde ısrar etmek Verb
birinin talebini yerinde bulmak Verb
ispat yükünü serd ve dermeyan etmek Verb
hükümeti ayakta tutmak Verb
direnme kararı Noun, Law