tahliye

Turkish-English Translation

  1. Noun, Civil Law eviction, release
  2. Noun, Law release
  3. discharge
  4. Noun evacuation
  5. eviction
  6. dashboard
  7. ejection
  8. dispossession
  9. unloading
  10. discharging
  11. ejectment
  12. voidance
  13. surrender of lease
  14. surrender of possession
  15. (cargo) emptying
  16. (people) evacuation
  17. (building) vacating
  18. (prisoner) releasing
  19. setting free
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

davalının tahliyesi
discharge of the dependant
kiracının tahliyesi
eviction of a tenant
şartlı olarak mahkûmun tahliyesi
parole
(ceza , Br) şartlı tahliye
release on licence
(mahkeme) tahliye
dismission
hak ederek tahliye
release ipso jure Noun, Law
hapishaneden tahliye
release from prison
hapishaneden tahliye
discharge from prison
icra ile tahliye
actual eviction
iyi hal sebebiyle tahliye
release on probation
kanuna aykırı tahliye
illegal release
kefaletle tahliye
bail
kefaletle tahliye
release on bail
kira ödememe yüzünden tahliye
eviction for nonpayment of rent
kısmi tahliye
partial eviction
meşruten tahliye
probation Noun
meşruten tahliye
release on probation
şartlı tahliye
conditional discharge
şartlı tahliye
probation Noun
şartlı tahliye
conditional release
şartsız tahliye
unconditional release
tahmil ve tahliye
(ships) loading and unloading
tahmil ve tahliye
loading and unloading Noun, Logistics
tıbbi tahliye
medical evacuation Noun
tahliye başvurusu
application for release
tahliye bölgesi
landing certificate
tahliye davası
action in ejectment Noun
tahliye davası
discharge case Noun
tahliye davası
action for evacuation Noun
tahliye davası
action for ejection Noun
tahliye davası
eviction case Noun, Law
tahliye davası açmak
to sue for eviction Verb
tahliye davası açmak
to take legal yens for ejectment Verb
tahliye davası açmak
to sue for ejection Verb
tahliye davası açmak
to sue for possession Verb
tahliye davasında ispat külfeti
responsibility of eviction
tahliye defteri
landing book
tahliye dilekçesi
discharge petition
tahliye eden
releaser
tahliye eden kişi
releaser
tahliye edilebilir
dischargeable
tahliye edilen
evacuée
tahliye edilen kişi
releasee
tahliye edilen mahpusların gözetimi
after care for discharged prisoners
tahliye edilme
release from custody
tahliye edilmek
to get one's ticket Verb
tahliye edilmeme hakkı
right not to be evicted
tahliye edilmemiş
undischarged
tahliye edilmiş
discharged
tahliye edilmiş
evacuated
tahliye edilmiş bölge
evacuated zone
tahliye edilmiş kiracı
evicted tenant
tahliye emri
order to quit
tahliye emri
order to release
tahliye emri
eviction order
tahliye emri
release order
tahliye emri için mahkemeye başvurmak
to apply to the court for an order of discharge Verb
tahliye etme
disoccupation
tahliye etme
off loading
tahliye etmek
to pass Verb
tahliye etmek
to discharge Verb
tahliye etmek
to surrender the lease Verb
tahliye etmek
to load out Verb
tahliye etmek
to empty Verb
tahliye etmek
to clear Verb
tahliye etmek
to evacuate Verb
tahliye etmek
to move along Verb
tahliye etmek
to free a prisoner Verb
tahliye etmek
to free Verb
tahliye etmek
to evict Verb
tahliye ettiren
ejector
tahliye ettirmek
to evict Verb
tahliye için kefalet
bail
tahliye ihbarı vermek
to give notice Verb
tahliye ihtarı
eviction notice
tahliye izni
ticket of leave
tahliye kararı
eviction decree
tahliye kararı
order for possession
tahliye kararı
release decision Noun, Law
tahliye kararı için mahkemeye başvurmak
to apply to the court for an order of discharge Verb
tahliye kararını durdurmak
to suspend an order of possession Verb
tahliye kefaleti
bail
tahliye müzekkereleri
release orders Noun, Law
tahliye olmak
be released Verb, Law
tahliye planı
evacuation plan
tahliye sandalyesi
evacuation chair Noun, Occupational Safety
tahliye şartını bozmak
to break one's ticket of leave Verb
tahliye takibatı
eviction proceedings
tahliye talep etmek
to demand a release Verb
tahliye ücreti
salvage charges
tahliye ücretleri
discharging fees Noun
tahliye ücretleri
discharging expenses Noun
tahliye ve bekleme harcı
landing and service charge
tahliye ve beraat etmiş
discharged and acquitted
(hapishaneden) tahliye edilme
to be released from prison
(kiracı) katı tahliye etmek
to quit the premises Verb
apartmanı tahliye etmek
to vacate an apartment Verb
apartmanı tahliye etmek
to move out of an apartment Verb
bir evi tahliye etmek
to empty a house Verb
bir evi tahliye etmek
to vacate an apartment Verb
bir kiracıya evi tahliye etmesi için ihbarda bulunmak
to give a tenant notice to quit Verb
bir şeyin müsaderesi veya bir yerden tahliye kararı
forejudger
bir tahliye davası ile birlikte açılan misil davası
trespass for mesne profits Noun
bir tahliye emrini iptal etmek
to revoke an order of discharge Verb
bir tutukluyu kefaletle tahliye etmek
to bail a prisoner Verb
bir tutukluyu kefaletle tahliye etmek
to remand a prisoner on bail Verb
bir tutukluyu şartlı tahliye etmek
to put a prisoner on parole Verb
birini hapishaneden tahliye etmek
to release someone from prison Verb
birini şartlı tahliye etmek
to discharge someone on licence Verb
birini söz üzerine şartlı tahliye etmek
to put someone on parole Verb
birini tahliye etmek
to free someone Verb
birini tahliye etmek
to move along someone Verb
davalının kefaletle tahliye edilebileceği hafif suç
bailable offense
davalının kefaletle tahliye edilebileceği hafif suç
bailable offence
delil yetersizliğinden tahliye olunmak
to be discharged on the ground of insufficient evidence Verb
haklı bir nedenle tahliye etmek
to discharge for a just cause Verb
hapishaneden tahliye emri
order for the release from prison
hapishaneden tahliye emri
order to release from prison
hapishaneden tahliye etmek
to release from prison Verb
hapisten tahliye etmek
to discharge from prison Verb
hükmen tahliye belgesi
certificate of eviction
icra yoluyla tahliye ettirmek
to enforce an administrative eviction decree Verb
kefaletle tahliye edilememe
choke bail
kefaletle tahliye edilmiş
out on bail
kefaletle tahliye edilmiş durumdayken firar
jump bail
kefaletle tahliye etmek
to let on bail Verb
kefaletle tahliye etmek
to release on bail Verb
kefaletle tahliye etmek
to let out on bail Verb
kefaletle tahliye olmuş
out on bail
kiracının oturduğu yeri tahliye etmesi için ihtar
notice to vacate
kiracıya evi tahliye etmesi için ihbarda bulunmak
to give a tenant notice to quit Verb
kiracıya tahliye ihbarnamesi göndermek
to serve a tenant with notice to quit Verb
kiracıyı tahliye edilmeye karşı korumak
to protect a tenant against eviction Verb
kiracıyı tahliye etmek
to evict a tenant Verb
kiracıyı tahliye etmek
to eject a tenant Verb
kirasını ödemediği için kiracıyı tahliye etmek
to evict a tenant for not paying rent Verb
kirasını ödemediği için kirayıcı tahliye etmek
to evict a tenent for not paying rent Verb
meşruten tahliye (bir daha suç işlememek şartıyla tahliye
release on parole
sanığı tahliye etmek
to discharge the accused Verb
şartlı tahliye durumunda şartları ihlal etme
to break the terms of probation
şartlı tahliye durumunda şartları ihlal etmek
to break the terms of probation Verb
şartlı tahliye edilen bir hükümlünün
home parole
şartlı tahliye edilen kişi
probationer
şartlı tahliye edilen mahpus
ticket- of-leave man
şartlı tahliye edilmek
to be placed on probation Verb
şartlı tahliye edilmek
to be put on parole Verb
şartlı tahliye edilmiş kimse
man on parole
şartlı tahliye edilmiş kişilerin gözetimi
parole supervision
şartlı tahliye edilmiş olmak
to be put on ticket leave Verb
şartlı tahliye emir emri çıkarmak
to make an order of conditional discharge Verb
şartlı tahliye emri çıkarmak
to make an order for conditional discharge Verb
şartlı tahliye etmek
to bind over Verb
şartlı tahliye kararı vermek
to bind a sentence over on probation Verb
şartlı tahliye kararını ertelemek
to suspend a sentence on probation Verb
şartlı tahliye kararını ertelemek
to suspend a sentece on probation Verb
şartlı tahliye kararını geri almak
to revoke the parole Verb
şartlı tahliye komitesi
parole board Noun, Law
şartlı tahliye kurulu
parole board Noun, Law
şartlı tahliye şartları
terms of probation Noun
şartlı tahliye süresi
probationary term
şartlı tahliye süresi
parole term
şartlı tahliye süresi
term of probation
söz üzerine tahliye edilmek
to be released on parole Verb
söz üzerine tahliye edilmiş olmak
to be on parole Verb
sözlü tahliye şartı teklifini reddetmek
to deny parole Verb
uçağı tahliye etmek
to deplane Verb, Transport
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Boşaltma, boşaltılma, ... bırakma, bırakılma
  2. Süsleme, bezeme, donatma
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.