take a backseat

  1. Verb arka planda kalmak
gölgesinde kalmak Verb
ikinci plana düşmek Verb
önemini kaybetmek Verb
arka planda kalmak Verb
itibarını/şöhretini kaybetmek, bir köşeye atılmak, mevkiinden olmak.
She won't take a back seat to
anyone: Mevkiini kimseye kaptırmak istemez.
önemini/prestijini kaybetmek, bir kenara çekilmek, sorumlu görev almaktan kaçınmak.
geriye/inzivaya çekilmek, sorumluluktan kaçınmak, önemsiz bir rol oynamak.