take in a

English-Turkish Translation

  1. Verb erzak tedarik etmek
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

take in a magazine
(Br) bir dergiye abone olmak Verb
take in a magazine
dergiye abone olmak Verb
take in a partner
bir ortak almak Verb
take in a partner
ortak almak Verb
take in a reef
tedbirli davranmak Verb
take in a refugee
sığınmacıyı kabul etmek Verb
take in a refugee
bir sığınmacıyı kabul etmek Verb
take in a situation
bir durumu bütün sonuçlarıyla kavramak Verb
enter for a race; go in for a race; take part in a race
yarışa girmek Verb
take a disease in time
bir hastalığı zamanında tedavi etmek Verb
take a fresh interest in life
hayata karşı yeniden ilgi duymak Verb
take a hand in the business
bir işe iştirak etmek Verb
take a hand in the debate
müzakereye katılmak Verb
take a hand in the work oneself
işe kendi el atmak Verb
take a hand in the work oneself
işe bizzat kendi de el atmak Verb
take a job in parts
bir işi kısım kısım üstlenmek Verb
take a lady in
bir hanımı masaya götürmek Verb
take a large share in the management
yönetimde önemli bir yer işgal etmek Verb
take a lively interest in sth
bir şeyle çok ilgilenmek Verb
take a matter in hand
konu yu ele almak Verb
take a matter in hand
bir konuyu ele almak Verb
take a month's holiday in summer
yazın bir ay izin almak Verb
take a month's holiday in summer
yazın bir ay izin zni almak Verb
take a personal share in a work
bir işte kişisel payı olmak Verb
take a seat in a train
trende bir yer rezerve etmek Verb
take a share in
-e katılmak/iştirak etmek.
take a share in the expenses
masraflara katılmak Verb
take a shot in the dark
kafadan atmak.
take a strong interest in ...
... ile yakından ilgilenmek Verb
take a traveller in for the night
bir yolcuyu gece konaklatmak Verb
take an interest in a firm
bir şirkette pay almak Verb
take down a speech in shorthand
bir konuşmayı steno ile yazmak Verb
take down a speech in shorthand
konuşmayı steno ile yazmak Verb
take in the scene at a glance
durumu hemen kavramak Verb
take much share in a conversation
bir konuşmaya sürekli katılmak Verb
take notes in a lecture
bir derste not tutmak Verb
take one's place in a queue
kuyrukta sıraya girmek Verb
take over the duties of a post in the interim
geçici olarak bir mevkiin görevlerini üstlenmek Verb
take part in a competition
bir yarışmaya katılmak Verb
take part in a conference
bir konferansa katılmak Verb
take part in a conference
konferansa katılmak Verb
take part in a conversation
bir konuşmaya katılmak Verb
take part in a demonstration
gösteriye katılmak Verb
take part in a demonstration
bir gösteriye katılmak Verb
take part in a discussion
bir müzakereye katılmak Verb
take part in a gang robbery
bir çete soygununa karışmak Verb
take part in a lottery
bir piyangoya iştirak etmek Verb
take part in a plot
bir suikaste karışmak Verb
take part in a robbery
soyguna karışmak Verb
take power in a coup
darbeyle iktidara geçmek Verb
take something in a literal sense
bir şeyi sözcük anlamıyla anlamak Verb
English-Turkish phrases from Zargan's own database