take on

  1. (a) ele almak, (b) üstüne almak, deruhde etmek, (c) işe almak, görevlendirmek, vazife vermek, (d) almak,
    kazanmak.
    The situation begins to take a new light on. (e)
    k.d. taşkınlık göstermek, heyecanlanmak. (f) alınmak, gücenmek, darılmak, müteessir olmak.
    Don't take on so! Öyle gücenme, darılma! (g)
    (train) take on passengers: (tren) yolcu almak. (h)
    take on airs: kibirli tavırlar takınmak, böbürlenmek, kendine paye vermek.
sırtlamak Verb
99 yıllık kira sözleşmesi imzalamak Verb
… bir anlam kazanmak Verb
bahse girmek Verb
saygın bir görünüm almak Verb
bir kira sözleşmesini yenilemek Verb
fiyatların yükseleceği beklentisiyle belirli bir süre içinde bir ya da birkaç şirketin hisse senetlerini satın almak Verb
renklenmek Verb
yeni birini işe almak Verb
şekillenmek Verb
(moda) bütün sınıflara yayılmak Verb
kabul etmek Verb
fark etmek Verb
dikkate almak Verb
kiralamak Verb
veresiye almak Verb
hesabına kaydettirmek Verb
borçlanmak Verb
iskonto talep etmek Verb
kırmak Verb
iskonto etmek Verb
iş üstlenmek Verb
ek iş üstlenmek Verb
fazla işçi almak Verb
dosyaya koymak Verb
dosyaya koymak Verb
akaryakıt almak Verb
veresiye almak Verb
işçi almak Verb
ağır sorumluluk yüklenmek Verb
kiralamak Verb
isticar etmek Verb
bir görevi devralmak Verb
bir şeye teşebbüs etmek Verb
cesaretle katlanmak Verb
ağır bir darbe almak Verb
ölü gibi benzi solmak Verb
bir şeyin doğruluğuna güvenmek Verb
bir mektuba dayanmak Verb
rüşvet almak Verb
acımak, merhamet etmek, rahim/şefkat göstermek, insafa gelmek.
A man who spoke English took pity on
us and translated for us.
kâr/çıkar/avanta peşinde.
bir radyo yayınını teybe çekmek Verb
araba kiralamak Verb
bir tiyatro topluluğunu tura çıkarmak Verb
kendine hâkim olmak Verb
birine söz geçirmek Verb
birini etkilemek Verb
kira ödeyerek bir evin yıllarca kullanma hakkını elde etmek Verb
bir makineyi denemeye almak Verb
bir makinayı denemeye almak Verb
bir konu hakkında bir tutum benimsemek Verb
bir sorunu oya koymak Verb
tesellüm etmek Verb
bir yayını teybe kaydetmek Verb
tutanağa geçirmek Verb
malları komisyonla kabul etmek Verb
malları emaneten kabul etmek Verb
malları konsinye olarak kabul etmek Verb
kredili mal almak Verb
(a) yenilmek, (b) dayanmak.
alelacele kaçmak, tüymek, sıvışmak, firar etmek, kaçıp izini kaybetmek.
çatmak, öfkesini/hırsını birisinden çıkarmak.
öfkesini karısından çıkarmak Verb
işletmek üzere arazi kiralamak Verb
... hususunda gereğini yapmak Verb
...'in gereğini yapmak Verb
insaf etmek Verb
birine acımak Verb
birine merhamet etmek Verb
birine mesleki bir konuda danışmak Verb
hıncını çıkarmak Verb
yükün riskini üstlenmek Verb
ortak etmek Verb
birini denemek üzere işe almak Verb
(Br) Lordlar Kamarası'nı açmak Verb
Lordlar Kamarası oturumunu açmak.
çok işe girişmek Verb
kendini zorlamak Verb
kuvvetine fazla güvenmek Verb
masada iki kutu var hangisini istersen al
bu karar ... tarihinde yürürlüğe girer