terk

Turkish-English Translation

  1. Noun abandonment
  2. grant
  3. departure
  4. demise
  5. extinction
  6. devolution
  7. leaving
  8. desertion
  9. dereliction
  10. abdication
  11. conveyance
  12. obstinate desertion
  13. quitting
  14. forsaking
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

(batan) geminin terki
abandonment of a ship Noun
(birini) terketmek
to bail on someone Verb
bir çocuğun terki
exposition of a child
bir çocuğun terki
exposure of a child
geminin sigorta şirketine terki
abandonment of a ship to underwriters Noun
irtifak haklarının terki
abandonment of easements
memuriyetin fiilen terki
abandonment of office
mülkiyetin terki
dereliction Noun, Law
okulu terk etmek
drop out of school Verb, Education-Training
terk edilmiş mallar
deserted property Noun, Civil Law
(bir işi) terk
giving up (of a business)
alacaklıklara terk
abandonment to creditors
alacaklılara terk
abandonment to creditors
gönül rızasıyla terk
voluntary abandonment
terk beyanı
declaration of abandonment
terk bildirisi
notice of abandonment
terk edilen toprak parçası
ceded territory Noun
terk edilmeye yüz tutmuş olan
obsolescent
terk edilmiş
desolated
terk edilmiş
forlorn
terk edilmiş
lonely Adjective
terk edilmiş
desolate
terk edilmiş
waste
terk edilmiş
abandoned
terk edilmiş
vacant
terk edilmiş
derelict Adjective
terk edilmiş
discontinued
terk edilmiş
unmanned
terk edilmiş
deserted
terk edilmiş
obsolete
terk edilmiş arazi
relinquished land
terk edilmiş arazi
abandoned land
terk edilmiş bina
deserted premises
terk edilmiş çocuk hastanesi
foundling hospital
terk edilmiş çocuklar
derelict children
terk edilmiş çocuklar
abandoned children
terk edilmiş demiryolu hattı
disused line
terk edilmiş eşya
abandoned goods
terk edilmiş eşya
bona waviata
terk edilmiş gemi
derelict ship Noun
terk edilmiş gemi
abandoned ship
terk edilmiş iş
discontinued business
terk edilmiş kulübe
deserted hut
terk edilmiş maden ocağı
abondoned mine
terk edilmiş mallar
abandoned goods Noun
terk edilmiş olmak
to become derelict Verb
terk edilmiş şehir
ghost town
terk edilmiş şehir
ghost city
terk edilmiş şehir
deserted town
terk edilmiş teori
obsolete theory
terk edilmiş, sahipsiz, yüzer halde gemi, eşya, vb.
derelict ship Noun
terk etme
defection Noun
terk etme
deserting
terk etme
cession
terk etme
abandonment Noun
terk etme
relinquishment Noun
terk etme girişimi
attempt to quit
terk etme nedeni
cause for leaving
terk etmek
to lay aside Verb
terk etmek
to relinguish Verb
terk etmek
to ditch Verb
terk etmek
to devolve Verb
terk etmek
to quit Verb
terk etmek
to give over to Verb
terk etmek
to cop out Verb
terk etmek
to resign Verb
terk etmek
to discontinue Verb
terk etmek
to relinquish Verb
terk etmek
to renounce Verb
terk etmek
to vacate Verb
terk etmek
to grow out of Verb
terk etmek
to abandon Verb
terk etmek
to drop Verb
terk etmek
to give up Verb
terk etmek
to depart Verb
terk etmek
to abdicate Verb
terk etmek
to code Verb
terk etmek
to desert Verb
terk etmek
to throw over Verb
terk etmek
to cede Verb
terk etmek
to defect Verb
terk etmek
to leave Verb
terk etmek
to convey away Verb
terk etmek
to forsake Verb
terk etmek
to quitclaim Verb, Law
terk etmek kastiyle
animo derelinquendi
terk fiili
act of abandonment
terk ile geçen tasarruf hakkı
title by abandonment
terk kasti
animus derelinquendi
terk klozu
abandonment clause
terk olunmuş eşya
res derelicta Noun, Law
terk senedi
quitclaim deed Noun, Law
terk ve feragat etme
renunciation
(alışkanlığı) terk etmek
to get out of Verb
(askerlik) muharebe alanını terk etmemek
to keep the field Verb
(jüri) mahkeme salonunu terk etmesi izni
dismission
(kiraladığı şeyi terk eden kiracının ika etmiş olabileceği) her türlü hasardan sorumlu olmak
to be responsible for all dilapidations Verb
alanı birine terk etmek
to leave someone in possession of the field Verb
başkasına terk etmek
to convey Verb
belli bir sebep olmaksızın terk edip gitmek
to leave for no particular reason Verb
bir dostu terk etmek
to throw over a friend Verb
bir gemiyi terk etmek
to abandon a ship Verb
bir hakkı terk etmek
to cede a right Verb
bir hakkı terk etmek
to cade a right Verb
bir ikametgâhı terk etmek
to relinquish a residence Verb
bir kaleyi terk etmek
to evacuate a fort Verb
bir kara parçasını terk etmek
to concede territory Verb
bir limanı terk etmek
to clear a port Verb
bir memleketi terk etmek
to get out of a country Verb
bir mevkii terk etme
laying down of an office
bir mevzii düşmana terk etmek
to abandon a position to the enemy Verb
bir partiyi terk etmek
to rat a party Verb
bir partiyi terk etmek
to desert a party Verb
bir semti terk etmek
to jump a locality Verb
bir toplantıyı terk etmek
to walk out of a meeting Verb
bir toprak parçasının başkasına terk edilmesi
cession of a territory
bir yeri hızla terk etmek
to split Verb
bir yeri terk etmek
to depart from Verb
birini ansızın terk etmek
to walk someone off Verb
birini ansızın terk etmek
to leave someone flat Verb
birini bir kimsenin bakımına terk etmek
to commit someone to the care of sb Verb
birini kaderine terk etmek
to abandon someone to his fate Verb
birini terk etmek
to walk out on sb Verb
birini terk etmek
to go back on sb Verb
birini terk etmek
to blow off someone Verb
birinin bakımına terk etmek
to commit to the charge of sb Verb
birinin ellerine terk etmek
to resign into sb's hands Verb
biriyle tartışarak kesin olarak onu terk etmek
to split with Verb
bulunduğu yeri terk etmemek
to hold one's ground Verb
devlet mülkiyetine terk etmek
to transfer to state ownership Verb
dünyayı terk etmek
to foresake the world Verb
evi terk etmek
to leave home Verb
gayri menkulünü terk etmesi için birine ihtarda bulunmak
to warn someone off Verb
geminin limanı terk etme hakkı
clearance
gemiyi sigorta şirketine terk etmek
to abandon a ship to underwriters Verb
gemiyi sigorta şirketine terk etmek
to abandon a ship to the underwriters Verb
gemiyi terk bildirisi
notice of abandonment
gemiyi terk et !
abandon ship
gemiyi terk etmek
to leave the ship Verb
gemiyi terk ihbarı
notice of abandonment
gemiyi ya da uçağı terk etmek
to disembark Verb
görevini terk etmek
to desert one's duty Verb
güverteyi terk ederek kamaralara inmek
to go below decks Verb
haklarından feragat eden veya mallarını terk eden şahıs
abandoner
hayatı terk etmek
to depart from life Verb
hayatını terk etmek
to depart from life Verb
ikametgâhını terk etmek
to abandon one's domicile Verb
ipotekli bir gayri menkulü terk etmek
to abandon a mortgaged estate Verb
işi tamamen terk eden kimse
(US) quitter
işi tamemen terk eden kimse
quitter
işi terk etmek
to quit work Verb
işi terk etmek
to cease to carry on business Verb
işini terk etmek
to quit business Verb
karı kocadan birinin ailesini terk etmesi
abandonment of one's family Noun
karısını terk etmek
to leave one's wife Verb
karısını ve çocuklarını terk etmek
to forsake wife and children Verb
kendi haline terk edilmiş
in a state of neglect
kendini birinin kılavuzluğuna terk etmek
to resign oneself to sb's guidance Verb
kendini mahkemenin merhametine terk etmek
to throw oneself upon the mercy of the court Verb
limanı terk etmek
to steam out of the harbour Verb
limanı terk etmek
to leave port Verb
memleketi terk etmek
to leave the country Verb
mevziini terk etmemek
to maintain one's ground Verb
odayı terk etmek
to clear a room Verb
öğretimi terk etme
education dropout (Kaynak: CEDEFOP) Noun, Education-Training
okulu erken terk etme
early school leaving (Kaynak: CEDEFOP) Noun, Education-Training
okulu terk etmek
to leave school Verb
otel ya da motel odasının terk edilmesi gerektiği zaman
check- out time
partisini terk etmek
to desert one's party Verb
protesto için salonu terk etmek
to walk out Verb
sahneyi terk etmek
to quit the a Verb
sebepsiz yere karısını terk etmek
to desert one's wife without cause Verb
sevgilisi tarafından terk edilmiş
lovelorn
tahtı terk etmek
to give up the crown Verb
telefon hattını terk etmek
to leave the line Verb
vasiyetle terk etme
devisal
vatandaşlığını terk etmek
to renounce citizenship Verb
yeni doğan çocuğu terk etmek
to abandon a new born child Verb
yeni doğmuş bir çocuğu terk etmek
to abandon a new-born child Verb
yerini terk etmemek
to hold one's own Verb
yolcuları ya da gezi müşterilerini terk etmek
to strand Verb
zilyetliği terk etmek
to render possession Verb
zilyetliği terk etmek
to surrender possession Verb
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Bırakma
  2. Miğfer
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.