the outside

  1. dışarı
en fazla, olsa olsa, azamî.
It will take me a week, at the outside: En fazla bir haftamı alır.
en çok on dolar etmek Verb
dışarıdan
birini dış görünüşüyle yargılamak Verb
birini dış görünüşüyle yargılamak Verb
en çok bir hafta kalmak Verb
serbest piyasa kuru
pazarlık odası dışında olmak Verb
bir soruşturmanın konusu dışında kalmak Verb
bir kurulun görevi dışında kalmak Verb
birinin faaliyeti dışında kalmak Verb
birinin yetkisi dışında kalmak Verb
Ulusal Sınırlar Dışındaki İstasyonlardan İletilen Yayınların Önlenmesine Dair Avrupa Sözleşmesi Noun, International Law
bilim alanının dışında olmak Verb
şirket dışından Adverb, Management
görev kapsamı dışında olmak Verb
birinin faaliyet alanı dışında kalmak Verb
çitin dışında
... kapsamı dışında Adverb
... kapsamı dışında Adverb
kanun dışı
(a) yetkisi/salâhiyeti dışında, (b) (toplum düzenine vb.) aykırı.
Murder is an act outside the pale
of society. (c) (nezakete/güvenliğe/insan haklarına vb.) aykırı.
uygarlığın dışında
... kapsamı dışında Adverb
meslek dışındakiler
alışılmışın dışında hareket etmek Verb
alışılagelmişin dışında kararlar almak Verb
alışılmamış şekilde düşünmek Verb