them

right beside me

yanıbaşımda Adverb

right beside me

burnumun dibinde Adverb

all of them

hepsi

all that passed between them

aralarında ne geçtiyse

at them

hücum

Don't cross your bridges before you come/get to them

Suyu görmeden paçayı sıvama (Belki de hiç vuku bulmayacak zorlukları önceden düşünüp üzülme).

every man jack of them

istisnasız hepsi

how many of them

kaçı

I can't see much likeness between them

aralarında pek benzer taraf göremiyorum

I estimate that there must be forty of them

tahmin imce kırk kadar olmalı

it's all one to them

onlar için fark etmez

of them

onların.
to them: onlara.
themselves: bizzat onlar/ kendileri.

one of them

birinden biri

straight as they make them

çok dürüst

the antagonism which existed between them

aralarındaki husumet

there is a certain affinity between them

aralarında bir hısımlık var

there is no love lost between them

birbirlerini hiç sevmezler Noun

There's little/not much/nothing to choose between them

Aralarında hiç fark yoktur/Ha o, ha öteki, farketmez.

which of them

hangisi

words with a sting (in them

acı sözler Noun

(dice) to fall as one wants them to

zar gelmek Verb

(plants) watering by sprinkling them with water

yağmurlama

at them!

ileri! hücum!

Let them eat cake.

Ekmek bulamıyorlarsa pasta yesinler. Sentence, History

manipulate the dice so that they fall as one wants them to

zar tutmak Verb

Not a few of them ....

...'enlerin sayısı az değildir.

set them up

! içkiler benden!

stick them up

eller yukarı

wash clothes by beating them in a hurried

pataklamak Verb

water (plants) by sprinkling them with water

yağmurlamak Verb