tighten

  1. Verb sıkmak, sıkış(tır)mak, ger(il)mek, gerginleş(tir)mek, kıs(ıl)mak, kas(ıl)mak.
    tighten one's belt:
    kemeri/kuşağı sıkmak, yiyeceğinden kısmak.
    tighten up: sıkıştırmak, kuvvetlendirmek, şiddetlendirmek.
(a) kemerleri sıkmak: müşkülât/sıkıntı/zaruret ve sefalete sabırla katlanmak, (b) masrafları kısmak,
tutumlu davranmak.
They were urged to tighten their belts for the war effort. In a period of unemployment a lot of people must learn to tighten their belts.
kredi şartlarını sıkmak Verb
sargıyı sıkmak Verb
ablukayı sıkıştırmak Verb
ablukayı daraltmak Verb
fıçıyı kalafatlamak Verb
krediyi kısmak Verb
ekonomik bağları sağlamlaştırmak Verb
ithalat mevzuatını sıkılaştırmak Verb
para musluklarını kapatmak Verb
para vidalarını sıkmak Verb
kemeri sıkmak Verb
kısıtlamaları sıkıştırmak Verb
güvenlik önlemlerini sıkılaştırmak Verb
para musluklarını kapatmak Verb
para vidalarını sıkmak Verb
harcamaları kısmak.
gerilmek Verb
sansürü sıkılaştırmak Verb
sansürü sıkılaştırmak Verb
sansürü daha sıkı yapmak Verb
vidaları sıkmak Verb
birinin maaşını azaltmak Verb