turning

  1. Noun döndürme, çevirme, altüst etme.
  2. Noun dönüş, dönme.
  3. Noun yoldan sapma/çıkma.
  4. Noun dönemeç, dönüş noktası/yeri.
  5. Noun tornalama, tornada şekil verme, tornacılık.
  6. Noun tornada işlenmiş parça.
  7. Noun düzeltme, üzerinde işleme, güzel bir şekil verme.
    the turning of verses: şiir üzerinde işleme.
hayatında dönüm noktasına gelmek Verb
kör dönemeç
sola dönüş
(ispritizma) masa kaldırma tıklama
yanlış yola sapmak Verb
ağaç tornacılığı.
kırlaşma
sapma
kapı tokmağı
(a) dönüm noktası, (b) (eğrinin, grafiğin) dönüş noktası, aşıt noktası, çıkaç/ineç noktası.
dönemeç Noun
birinin mesleğindeki dönüm noktası Noun
halkı askerlikten soğutma Noun, Law
ekşime
tek kişilik bir işletmeyi ortaklığa dönüştürme
sapma
yararlanma
değerlendirme
işin dönüm noktası Noun
bir parmak oynatmayla
yaşlanmakta olan kişi
en büyük dönüş çapı Noun, Transport
en küçük dönüş çapı Noun, Transport
dönüm noktasına gelmek Verb
sağa ikinci dönemeç
kılı kıpırdamadan, son derece sükûnetle/soğukkanlılıkla.