undo

Verb bozmak, iptal etmek, eski haline getirmek.
Practices which tend to undo land reform or prevent it
from happening … He undid all their patient works.
What's done can't be undone: Olan oldu/İş işten geçti/Ok yaydan çıktı.
Verb izale/ telâfi etmek.
undo the harm that has been done: yapılan zararı telâfi etmek.
Verb silmek.
Verb yıkmak, tahrip/ yok etmek, mahvetmek.
We mended the roof, but a heavy storm undid our work.
I'm undone! mahvoldum!
Verb çözmek, açmak, gevşetmek, sökmek. "
Please undo the package" she said and I undid the string: "Lütfen
paketi aç" dedi, ben de sicimi çözdüm.
Verb açıklamak, izah etmek, yorumlamak, tercüme etmek.
Verb ayartmak, baştan çıkarmak, iğfal etmek.
Verb (muamma vb.) çözmek.

English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

bir pazarlıktan vazgeçmek Verb

bir paketi açmak Verb

birinin ümidini kırmak Verb

English-Turkish phrases from Zargan's own database

English-Turkish