-
Adjective düzenlenmemiş, tanzim edilmemiş, karmakarışık, karışıklık içinde.
unsettled political conditions.
-
Adjective göçebe, yerleşmemiş.
-
Adjective kararsız.
-
Adjective kararlaştırılmamış, karara bağlanmamış, tespit edilmemiş.
an unsettled question.
-
Adjective henüz yerleşilmemiş, gayrımeskûn (yer/arazi).
-
Adjective belirsiz, şüpheli.
an unsettled state of mind.
-
Adjective (hava) değişken, değişik, mütehavvil, kararsız.
unsettled weather.
-
Adjective (hesap/borç) ödenmemiş, kapatılmamış.
-
Adjective (insan) tedirgin, huzursuz, kararsız, mütereddit.