unsettled

  1. Adjective düzenlenmemiş, tanzim edilmemiş, karmakarışık, karışıklık içinde.
    unsettled political conditions.
  2. Adjective göçebe, yerleşmemiş.
  3. Adjective kararsız.
  4. Adjective kararlaştırılmamış, karara bağlanmamış, tespit edilmemiş.
    an unsettled question.
  5. Adjective henüz yerleşilmemiş, gayrımeskûn (yer/arazi).
  6. Adjective belirsiz, şüpheli.
    an unsettled state of mind.
  7. Adjective (hava) değişken, değişik, mütehavvil, kararsız.
    unsettled weather.
  8. Adjective (hesap/borç) ödenmemiş, kapatılmamış.
  9. Adjective (insan) tedirgin, huzursuz, kararsız, mütereddit.
kapanmamış hesap
yerleşilmemiş bölge
borsanın kararsızlığı