varlık

Turkish-English Translation

  1. Noun, Economics asset
  2. Noun existence
  3. property
  4. presence
  5. being
  6. wealth
  7. personality
  8. fortune
  9. Noun entity
  10. subsistence
  11. Noun actuality
  12. assets
  13. havings
  14. animal
  15. substance
  16. flesh and blood
  17. wealthiness
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

Avrupa Kültürel Varlıkların Korunması Sözleşmesi
European Cultural Convention Noun, International Law
kamu varlıkları
public assets Noun
mali varlıklar
financial assets Noun, Accounting
paraya çevrilebilir varlıklar
liquidable assets Noun, Civil Law
TL cinsi varlıklar
TL assets Proper Name, Banking
TL cinsi varlıklar
Turkish Lira assets Proper Name, Banking
TL cinsinden varlıklar
TL assets Proper Name, Banking
TL cinsinden varlıklar
Turkish Lira assets Proper Name, Banking
TL varlıklar
TL assets Proper Name, Banking
TL varlıklar
Turkish Lira assets Proper Name, Banking
(rehinli tahviller) sonradan iktisap edilmiş varlık
after-acquired assets
amortismana tabi varlık
depreciable asset
bağımsız iktisadi varlık
independent economic entity Noun, Competition Law
büyüme olanağı olmayan aktif varlık
nonaccrual asset
doğaüstü varlık
supernatural being
dönen varlık
current asset
ekonomik varlık
economic entity Noun
elde avuçta olan varlık
bits and pieces
finansal varlık
financial asset Noun, Banking
fiziki varlık
corpus
fona ait varlık
assets of a fund
gerçek değeri olmayan varlık
fictitious assets
güvence altına alınmış varlık
assets to cover
ipotekli varlık
hypothecated asset
itibari varlık
fictitious assets
izan sahibi varlık
intellectual being
kiralanmış varlık
leased asset
kısa sürede faydası biten (tükenen) varlık
wasting assets
küçük ve muzip mitolojik varlık
elf
likit varlık
quick asset Noun, Accounting
maddi duran varlık
real assets
maddi olmayan varlık
intangible asset
maddi varlık
physical asset
maddi varlık
pecuniary property
maddi varlık
tangible asset Noun, Economics
menkul varlık
movable property
nakit varlık
cash property
net varlık
owner's equity Noun
net varlık
net worth
ölümsüz varlık
immortal
öz varlık
net worth
öz varlık
(com) net worth
öz varlık
equity Noun, Economics
şahsi varlık
private assets
sermayeye katılan ayni varlık
assets in kind brought in
sermayeye katılan ayni varlık
assets in kind brough in
taşınmaz varlık
real property
varlık hesapları
asset accounts Noun
varlık nedeni
basis of existence
varlık vergisi
conscription of wealth
varlık vergisi
wealth tax Noun, Economics
varlık vergisi
wealth tax Noun, Politics-Intl. Relations
varlık yönetimi
asset management Noun, Management
(iflas halinde) cebri varlık devri
involuntary assignment
amortismana tabi varlık ömrü
depreciable asset life
bir aktif varlık ya da yatırımın satılarak elden çıkarılması
divestiture
cebri varlık deviri
(in case of bankruptcy) involuntary assignment
dönen varlık kalemi
current asset item
hukuki varlık kazanmak
to acquire legal status Verb
likit varlık ihtiyatları
required reserves Noun
maddi varlık yığmaya yönelik toplum katmanı
the acquisitive society
net varlık bilançosu
net asset position Noun
net varlık bilançosu
(US) net asset position Noun
net varlık oranı üzerinden kâr
profit on net worth ratio
öz varlık artışı
increase in equity
sabit varlık alımı için yapılan harcama
capital outlay
sabit varlık birimi
fixed-asset unit
sabit varlık değerlendirmesi
fixed-asset valuation
sabit varlık hesabı
capital asset account
sabit varlık için yapılan harcamalar
capital expenditures Noun
sabit varlık satın almak amacıyla ayrılan ödenek
capital appropriations
sabit varlık satın almak amacıyla ayrılan tahsisat
capital appropriations
sabit varlık satın almak için yapılan harcamalar
capital expenditure (s)
vergiye tabi varlık değeri
contributing value
Türkiye Varlık Fonu
Turkey Wealth Fund Proper Name, Organizations
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Var olma ... edilmiş olma
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.