vault

  1. Noun kubbe, çatı kemeri, kemer.
  2. Noun gök (kubbesi), sema.
    the vault of heaven: gök kubbesi
  3. Noun mahzen, kasa, depo.
    safety vault : çelik kasalar dairesi.
    bank vault : banka kasası.
    wine
    vaults: şarap mahzeni.
  4. Noun yeraltında kemerli mezar.
    family vault : yeraltı aile türbesi.
  5. Noun, Anatomy kubbemsi boşluk tavanı.
  6. Noun atlama, sıçrama, atlayış, sıçrayış, sırıkla uzun atlama.
  7. Noun atın sıçraması.
  8. Verb kemer yapmak, üstüne kemer çevirmek;
  9. Verb kemer biçimi vermek.
  10. Verb (üstünden) atlamak, sıçramak.
    to vault a fence.
  11. Verb (sırıkla) atlamak.
  12. Verb hızla yükselmek/terfi etmek, (yüksek bir mevkie) sıçramak.
    To vault into a prominence.
mücevherlerini banka kasasında saklamak Verb
banka kasa dairesi
yeraltı mezarlığı
çapraz tonoz/kemer. Noun
aile mezarlığı
aile mezarı
yelpaze-kemer: yelpaze şeklinde kemer inşaatı (İngiliz Gotik mimarisinde rastlanır). Noun
yangına karşı dayanıklı tonoz
aile mezarlığında yatmak Verb
aile mezarında yatmak Verb
(US) kasa
sırıkla atlama. Noun
bankanın kendi kasa dairesinde müşterilerin kullanımı için ayrılmış bölüm
(US) bankanın kiralık küçük kasalarının bulunduğu mahzen
(US) çelik kapılı banka kasası
çelik dolap
bankanın kasa dairesi
kollu kemer: birbirini kesen kemerli inşaat.
şarap mahzeni Food-Kitchen
bir bankanın nakit para mevcudu
kasa
kapalı emanet yeri
depo senedi
gök kubbe