verecek

Turkish-English Translation

  1. debt
  2. debit
  3. money owed
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

alacak verecek
owings and receivables
alacak verecek
assets and liabilities
alacak verecek
receivables and payables
alacak verecek defteri
engagement book
alacak verecek ihtilafları
pecuniary causes Noun
bütün dünyayı verecek olsalar
for all the world
hayret verecek biçimde
surprisingly Adverb
hayret verecek bir şekilde
surprisingly Adverb
işe başvuranın gösterdiği kimse hakkında bilgi verecek kişi
referee
kendi ne zarar verecek bir hata yapmak
to score an own goal Verb
kendine zarar verecek bir hata yapmak
to score an own goal Verb
kuşku verecek biçimde bulanık
murky
oy eşitliğini bozacak kararı verecek oyu kullanmak
to have the casting vote Verb
zarar verecek kadar bir yerde çok olmak
to infest Verb
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Bir kimsenin ... para, borç
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.