virgin

English-Turkish Translation

  1. (a) (evlenmemiş) kız, (b) bakire.
  2. Astronomy Sümbüle burcu.
  3. afif, kız gibi, bakireye yakışır.
  4. temiz, saf, kirlenmemiş.
    virgin snow.
  5. katışıksız, arı, alaşımsız.
    virgin gold.
  6. el değmemiş, kullanılmamış, dokunulmamış, bakir, doğal, tabiî.
    virgin forest/soil/timberlands.
  7. önceden işlenmemiş.
    wool/rubber.
  8. Zoology hiç çiftleşmemiş, döllenmemiş.
  9. (bitkisel yağ) birinci ürün, ısıtılmadan sıkılarak çıkarılmış.
  10. tecrübesiz, toy.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

(forest) virgin
vahşi
entrepreneurial virgin
iş tecrübesi az olan girişimci
have sexual intercourse with a virgin
sahip olmak Verb
the (Holy) Virgin
Virgin Mary: Meryemana, Hazreti Meryem.
vestal virgin
Ocak tanrıçası rahibesi.
virgin birth
Meryemananın Hz. İsa'yı doğurduktan sonra da bakire kaldığı inancı. Noun
virgin birth
döllemesiz çoğalma, dişinin çiftleşmeden doğurması. Noun, Zoology
virgin bloody mary
votkasız bloody mary
virgin cruised
bir geminin ilk seferi
virgin forest
bakir orman
virgin gold
işlenmemiş altın
virgin olive oil
natürel zeytinyağı Noun, Food-Kitchen
Virgin Queen
Kraliçe Elizabet I.
virgin soil
bakir toprak
virgin wool
işlenmemiş yün. reprocessed wool Noun
virgin's-bower
orman asması
(Clematis Vitalba, C. virginiana). Noun
improve virgin land
yeni toprak ekmek Verb
British Virgin Islands
Britanya Virjin Adaları Noun, Place Names
the Virgin Mary
meryem ana
United States Virgin Islands
ABD Virjin Adaları Noun, Place Names
English-Turkish phrases from Zargan's own database