mevkiinin verdiği yetkiyle hareket etmek
Verb
mevkinin verdiği yetkiyle hareket etmek
Verb
uzun askerlik hizmeti nedeniyle emekli maaşı talep etmek
Verb
uzun askeri hizmet karşılığı emekli maaşı bağlanmasını istemek
Verb
faziletmeab (outdated)
Adjective
düşük ahlâklı, kolayca elde edilebilen.
doğal erdem, tabiî/temel fazilet, insanın muktedir olduğu fazilet. theological virtue
Noun
tanrısal erdem, ilâhî fazilet: iman, ümit, merhamet.
Fazilet Partisi
Proper Name, Political Parties
mevkiinin verdiği yetkiye dayanarak
bir planın büyük avantajı
yukardaki belgelere dayanarak
gerekli olan şeyden fazilet çıkarmak
Verb
gerekli şeyi seve seve yapmak
Verb
(a) mihneti kendine zevk etmek, mecbur olduğu işi isteyerek yapıyor görünmek, (b) nahoş fakat kaçınılmaz
bir işten iyi sonuç almaya çalışmak.
Since we have to stay here for a long time, let's make a virtue of necessity and visit historical places.