void

English-Turkish Translation

  1. counter ile ayni anlama gelir. ara, boşluk: tipografide harfi oluşturan kabarık kısmın gerisinde
    mürekkeplenmeyen çukur yüzey.
  2. Adjective (yasa, belge, vb.) geçersiz, hükümsüz, yürürlükte olmayan, mülga.
    A contract made by a person under legal age is void.
  3. Adjective etkisiz, yaraysız, faydasız, boş, beyhude.
  4. Adjective
    void of: …'den yoksun/mahrum, … .sız.
    a life void of meaning: anlamsız bir hayat.
    His
    words were void of sense: Sözleri manasızdı.
  5. Adjective (içi) boş.
  6. Adjective (makam, görev, vb.) açık, münhal.
  7. Noun boşluk, vakum.
  8. Noun açıklık.
  9. Noun boş yer.
  10. Noun
    counter ile ayni anlama gelir. ara, boşluk.
  11. Transitive Verb geçersiz/hükümsüz kılmak, iptal etmek.
    to void a check.
  12. Transitive Verb boşaltmak, çıkarmak.
    to void excrement.
  13. Transitive Verb .
    void of: tahliye etmek, boşalt(tır)mak.
    to void a chamber of occupants.
  14. Transitive Verb (bkz: vacate ).
  15. Transitive Verb (a) (bkz: avoid ), (b) (bkz: dismiss ), (bkz: expel ).
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

(senet , kontrat vb) to render null and void
iptal etmek Verb
act declared void
hükümsüzlüğü açıklanan karar
be null and void
batıl olmak Verb
be null and void
yok hükmünde olmak Verb
become null and void
geçersizleşmek Verb
become void
geçerliğini yitirmek Verb
become void
yanmak Verb
consider the contract void
sözleşmeyi geçersiz saymak Verb
declare an election void
bir seçimi geçersiz saymak Verb
declare an election void
bir seçimi iptal etmek Verb
declare an election void
seçimi geçersiz saymak Verb
declare null and void
iptal etmek Verb
declare null and void
batıl olduğunu ilan etmek Verb
declare null and void
bir şeyi geçersiz yapmak Verb
declare null and void
geçersiz saymak Verb
declare something void
bir şeyin hükümsüz olduğunu ilan etmek Verb
declare something void
bir şeyin geçersiz olduğunu ilan etmek Verb
fall void
geçersiz olmak Verb
fill the void
boşluğu doldurmak Verb
impediment which renders the marriage void
evliliğe mutlak mâni
leave void
boş bırakmak Verb
make a clause void
bir maddeyi geçersiz kılmak Verb
make a clause void
bir maddeyi geçersiz yapmak Verb
make void
iptal etmek Verb
make void
geçersiz kılmak Verb
null and void
tamamen geçersiz, hükümsüz, değersiz, itibarsız.
The court ruled that the claim was null and void.
null and void
hükümsüz Adjective, Law
null and void
kesin hükümsüz Adjective, Civil Law
regulation declared void
hükümsüzlüğü açıklanan tüzük, hükümsüz olduğu bildirilen tüzük
regulation declared void
hükümsüzlüğü açıklanan tüzük
render null and void
iptal etmek Verb
render null and void
ceza ödeyerek satışı iptal etmek Verb
render null and void
geçersiz kılmak Verb
render something void
batıl kılmak Verb
render void
iptal etmek Verb
the licence shall be deemed void
ruhsat geçersiz sayılır
this law is null and void
bu yasa geçersizdir
void ab initio
ta başlangıcından itibaren hükümsüz olma
void agreement
batıl akit
void agreement
batıl anlaşma
void an irregular election
gayri nizami yapılan bir seçimi iptal etmek Verb
void an irregular election
gayrinizami yapılan bir seçimi iptal etmek Verb
void contract
hükümsüz sözleşme
void contract
geçersiz sözleşme
void contract
hükümsüz mukavele
void in part
kısmen geçersiz
void judgment
geçersiz hüküm kmü
void judgment
hükümsüz karar
void judgment
batıl karar
void judgment
geçersiz hüküm Noun
void marriage
batıl evlilik
void marriage
batıl evlenme
void money order
geçerliğini yitirmiş ödeme emri
void of common sense
sağduyusuz
void of reason
akıldan yoksun
void of seizable property
haciz konulabilecek eşya olmaması
void process
geçersiz muamele
void property
boş duran gayri menkul
void property
boş duran gayrimenkul
void space
boş mekân
void transaction
geçersiz işlem
void transaction
geçersiz muamele
void voting paper
boş oy kâğıdı
void voting paper
boş oy pusulası
be null and void from its inception
daha baştan batıl olmak Verb
be void of interest
ilgi çekici bir yanı olmamak Verb
be void of interest
önemsiz olmak Verb
be void on its face
başlangıçtan geçersiz olmak Verb
be void under statute
kanunen geçersiz olmak Verb
be wholly void of fear
tamamıyla korkusuz olmak Verb
English-Turkish phrases from Zargan's own database