birisini beklerken sabırsızlanmak
Verb
refakat eden, nedimelik yapan, maiyetinde, hizmetinde.
in waiting to the king.
bir akşam yemeğinde servis yapmak
Verb
daha elverişli bir zamanı kollama stratejisi.
kibar bir kadının evli olmayan hizmetçisi
bekleyenler listesi, yedek liste.
bekleme süresi (bir sigortanın başlangıcından sonra geçen süre ki bu süre içinde riziko vuku bulursa
sigortacılar bu olaydan sorumlu olmayacaklardır ;
kalkmak üzere bekleyen uçak
bekleme odası
Noun, Architecture
bekleme salonu
Noun, Architecture
postacının geçmesini beklemek
Verb
postacının geçmesini beklemek
Verb
(sigorta) başlangıç bekleme süresi
(reklamcılık) bekleme listesi
birini bekleme listesine almak
Verb
mirasına konmak/yerine geçmek için birinin ölümünü beklemek.
He who waits for dead man's shoes is in danger of going barefoot: Mirasa gözünü diken sonunda hava alır.