wool

  1. Noun, Textile Industry yün
  2. Noun yün, yapağı.
    wool fat: lanolin.
    virgin wool: ilk kez dokunmuş yün.
    wool comber: yün tarayıcısı.
  3. Noun yünlü kumaş.
  4. Noun yün ipliği.
  5. Noun sun'î yün.
  6. Noun elyaf, yün gibi yumuşak ve tüylü şey.
    glass wool: cam elyafı.
    steel wool: çelik bulaşık teli.
  7. Noun (bazı bitkiler ve tırtıllar üzerindeki) tüy.
  8. Noun kıvırcık kısa saç.
sükûnetini muhafaza etmek Verb
kızmak Verb
basiretini bağlamak, gözünü küllemek, gerçeği göremez hale getirmek.
göz boyamak, aldatmak.
tiftik Noun, Textile Industry
tiftik.
berlin ile ayni anlama gelir. Berlin yünü.
botany ile ayni anlama gelir. merinos yünü, Avustralya yünü.
ham pamuk. Noun
absorbent cotton Noun
ölü yapağı
yün ticareti
çamaşırda rengini atmayacak şekilde boyamak Verb
müzmin, azılı, koyu, sabit fikirli, önyargılı, değişmez, islâh kabul etmez.
A sinner who was dyed
in the wool.
dyed in the wool communist: azılı komünist.
cam pamuğu, cam yünü, cam elyafı. Noun
grease ile ayni anlama gelir. kirli yün, yapağı.
kuzu yünü.
kuzu yünü (ile yapılan kumaş). Noun
merinos
amyant, ak asbest.
fiyasko, neticesiz tartışma.
amyant, ak asbest.
asbest.
mineral wool ile ayni anlama gelir. Noun
Şetland yünü. Noun
yapağı yapak
bulaşık teli, çelik tel elyafı.
işlenmemiş yün. reprocessed wool Noun
bulaşık teli
ambalaj talaşı
yün ürünleri endüstrisi
yün ürünleri endüstrisi
hayale dalma
aklı başka yerde olma
yün
yünlü
yünden yapılmış
çuhacı
kumaşçı
yünlü işi
kumaşçılık
manifaturacılık
yünlü mallar Noun
yünlüler Noun
yün tüccarı
yün süngeri, yumuşak sünger
(Hippiospongia lachne). Florida ve Antillerde çıkan görünüşü yüne benzer sünger. Noun
yün antrepo yeri
yün tüccarı. Noun
yün ayırımcısı: yünleri cinslerine göre ayıran kimse. Noun
yün ticareti. Noun
yün ayırımcılığı. Noun
yün ticareti
halis, saf, katışıksız, hakikî.
He was a real friend, all wool and a yard wide.
suya gidip susuz gelmek, Maraşa pirince giderken evdeki bulgurdan olmak.
yünün tenime değmeksi hoşuma gitmiyor
! kızma! öfkelenme!
(US) birini aldatmak Verb
yünü yumaklamak, yumak halinde sarmak.