wrap

  1. Noun, Textile Industry şal
  2. Verb sarmak, sarmalamak, sarınmak/sarılmak.
    She wrapped herself in a shawl: Bir atkıya sarındı.
    wrap
    a shawl around you: Bir atkıya sarın.
    In cold weather you should wrap up well.
  3. Noun sargı, atkı, şal, giysi, ceket, palto, eşarp.
bir davayı istediği şekilde sonuçlandırmak Verb
anlamını karanlık bir dil ile ifade etmek Verb
süslü armağan paketi yapmak Verb
sözcük kaydırma Information Technology
iple bağlamak Verb
zarf
kâğıtlamak Verb
paket etmek Verb
adaleti saptırmak Verb
(US) haberlerin özeti
sarınmak Verb
battaniyeye sarılmak Verb
ağzını açmamak Verb
sıkı giyinmek Verb
kâğıda sarılmış
sarmak Verb
paketler halinde ambalaj yapmak Verb
sarmalamak Verb
sarmak, paketlemek, paket yapmak.
I wrapped up the box in a brown paper before I posted it.
(fikri/anlamı) gizlemek, anlaşılmaz hale getirmek, muğlâklaştırmak.
He wrapped up his meaning in a
fancy speech which I couldn't understand.
bitirmek, tamamlamak, sona erdirmek.
Now the agreement is wrapped up, all we have to do is to wait
for the first orders: Şimdi anlaşmayı tamamladık, yapılacak şey ilk siparişleri beklemektir.
Well, that about wraps it up: Eh, işimiz bitti artık.
susmak, sesini kesmek.
finansmanı garanti etmek Verb
malları ambalajlamak Verb
mallarını ambalajlamak Verb
malları paket etmek Verb
sardırmak Verb