yararlanma

Turkish-English Translation

  1. use
  2. Noun exploitation
  3. usage
  4. Noun enjoyment
  5. Noun deployment
  6. Noun utilization
  7. turning to account
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

atıklardan yararlanma
recuperation of waste
atıktan yararlanma
waste utilization
bir fırsattan yararlanma
improvement of an occasion
bir haktan yararlanma
enjoyment of a right
bir piyasa durumundan yararlanma
exploiting a market situation
birinin iyiliğinden yararlanma
imposition on sb's kindness
çöplerden yararlanma
reduction of works
gece karanlığından yararlanma
under favour of the night
kamuya ait emlakten kanunsuz yararlanma
disturbance of common
kanuna aykırı yararlanma
illegal exploitation
kanunun boşluklarından yararlanma
circumvention of the law
odalar ve tüm hizmetlerden yararlanma
hotel package
ortak yararlanma
common use
ortak yararlanma
commenage
rahatsız edilmeden yararlanma
quiet enjoyment
siyasal haklardan yararlanma
enjoyment of political rights
yurttaşlık haklarından yararlanma
enjoyment of civil rights
zaaftan yararlanma
advantage
yararlanma cetveli
preference scale
yararlanma hakkı
right to benefit
yararlanma hakkı
beneficial ownership Noun, Law
yararlanma hakkı
usufruct
yararlanma hakkı
right to enjoy
yararlanma harcı
facility fee
yararlanma süresi
economic life
yararlanma süresi
period of of benefit
yararlanma süresi
period of benefit
beklenen yararlanma hakkı
estate in expectancy
bir arkadaşa kitaplığından yararlanma özgürlüğü vermek
to give a friend the freedom of one's library Verb
bir arkadaşa kitaplığından yararlanma özgürlüğü vermek
to give a friend the freedom of one's liberty Verb
bir haktan yararlanma süresi
period of enjoyment
bir kimseye ve mirasçılarına ait sınırsız yararlanma hakkı
estate in fee simple
bir şahısta tespit edilen yararlanma hakkı
vested estate
bir şeyden yararlanma hakkının sona ermesi
determination of a lease
bir şeyden yararlanma özgürlüğüne sahip olmak
to have the freedom of sth Verb
birinin bir şeyden kanuni olarak yararlanma hakkını engellemek
to disturb sb's lawful enjoyment of a right Verb
birşeyden yararlanma fırsatını kaçırmak
to miss out on something Verb
geri ödemeden yararlanma imkanı bahşetmek
to grant a repayment Verb
hacimden tam yararlanma ve yükleme
full reach and burden
herkese karşı (mutlak olarak) geçerli bir yararlanma hakkı
legal estate
infisahı şarta bağlı yararlanma hakkı
conditional estate
kapasiteden yararlanma oranı
operating rate
karayolu bakım ve yararlanma kanunları
highway laws Noun
medeni haklardan yararlanma ehliyeti
personableness
medeni haklardan yararlanma ehliyeti
general franchise
mirasla geçebilen yararlanma hakkı
estate of inheritance
müdafi yardımından yararlanma hakkı
right to legal counsel Noun, Rights-Freedoms
müdafinin hukuki yardımından yararlanma hakkı
right to counsel Noun, Rights-Freedoms
ortak yararlanma hakkı
common right
ortak yararlanma hakkı
commenage
şimdiki kullanma olanağını veren yararlanma hakkı
estate in possession
vaktinden önce feshedilemeyen yararlanma hakkı
absolute estate
yerel örf ve âdetlere uygun olarak yer alan yararlanma hakkı
customary estate
Turkish-English phrases from Zargan's own database