yerleşik

Turkish-English Translation

  1. Noun, Civil Law resident
  2. established
  3. settled
  4. Information Technology built-in
  5. sedentary
  6. Information Technology on-board
  7. well- established
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

yurtdışı yerleşikler
foreign residents Noun, Public Administration
yurtdışında yerleşikler
foreign residents Noun, Public Administration
birlikte yerleşik
co-resident Information Technology
çok eskiden beri yerleşik
long established
Türkiye'de yerleşik
domiciled in Turkey Adjective
yurt dışında yerleşik
foreign-based Adjective
yurtdışında yerleşik
foreign-based Adjective
yerleşik âdet
established custom
yerleşik fikir
settled opinion
yerleşik fikirler
settled opinions Noun
yerleşik fikirleri olmak
to have settled opinions Verb
yerleşik fikirleri olmamak
to have no settled opinions Verb
yerleşik firmaların sahip olduğu
absolute cost advantage
yerleşik halk
permanent population
yerleşik halk
settled population
yerleşik hükümete saldırmak
to interfere with the established government Verb
yerleşik içtihat
established case-law Noun, Law
yerleşik kamu ilkeleri
established principles of law Noun
yerleşik kanun ilkeleri
established principles of law Noun
yerleşik kişi
resident person
yerleşik kültür
established culture
yerleşik modem
integrated modem Information Technology
yerleşik nüfus
stationary population
yerleşik olmayan
nonresident Information Technology
yerleşik olmayanların mevduatı
non-residents'deposits
yerleşik önyargı
ingrained prejudice
yerleşik otorite
established authority Noun, Sociology
yerleşik prensip biler
settled principles Noun
yerleşik prensipler
settled principles Noun
yerleşik ülke
settled country
yerleşik usul
established practice
yerleşik usul
established procedure
yerleşik vatandaş olmak
to become a resident Verb
bir kanunun geçerli olduğu bölgede yerleşik olmak
to be located in the area in which a law is valid
bitince yerleşik kalan
terminate and stay resident Information Technology
kanunun yerleşik ilkeleri
established principles of law Noun
memlekette yerleşik olmayan lehdar
nonresident beneficiary
yabancı ve yerleşik olmayanların açtırdığı hesap
nonresident account
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Belli bir ... yerleşmiş olan
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.