yeterli

Turkish-English Translation

  1. Adjective qualified
  2. Adjective enough
  3. Adjective sufficient
  4. Adjective competent
  5. Adjective adequate
  6. Adjective capable
  7. Adjective proficient
  8. Adjective satisfactory
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

ancak yeterli
simple
kendi kendine yeterli
self-sufficient
öldürmeye yeterli
lethal
yeterli alacak durumu
sufficient balance
yeterli bedel
sufficient consideration
yeterli bedel
adequate consideration
yeterli biçimde
sufficiently Adverb
yeterli bilgi
satisfactory information
yeterli bilgi olmadan sonuç çıkarmak
jump to conclusions Verb, Idioms
yeterli bilgi sahibi olmayan
ill- informed
yeterli bilgiye sahip
literate
yeterli bir şekilde
sufficiently Adverb
yeterli çoğunluğu korumak
to maintain a quorum Verb
yeterli çoğunluğu sağlamak
to constitute a quorum Verb
yeterli çoğunluğu sağlamak
to break a quorum Verb
yeterli çoğunluğu sağlamak
to muster a quorum Verb
yeterli çoğunluğu sağlamak
to form the quorum Verb
yeterli çoğunluğu sağlamak
to brak a quorum Verb
yeterli çoğunluk
quorum
yeterli çoğunluk (nisap) bulunmamak
to lack a quorum Verb
yeterli çoğunluk bulunmamak
to lack a quorum Verb
yeterli çoğunluk olmak
to have a quorum Verb
yeterli çoğunluk şartlarını tespit etmek
to fix the quorum Verb
yeterli çoğunluk yoklamasında sayılmak
to be counted in a quorum Verb
yeterli değerli kâğıdı olmak
to be long of stock Verb
yeterli delil
strong body of evidence
yeterli delil
competent evidence
yeterli derecede
satisfactorily Adverb
yeterli derecede
sufficiently Adverb
yeterli derecede Fransızca bilmek
sufficient command of french
yeterli dövizi olmak
to be long of exchange Verb
yeterli düzeyde
decently Adverb
yeterli düzeyde iş olmayış
underemployment
yeterli emeklilik maaşı
satisfactory pension
yeterli erzak ikmali
adequate supply of provisions
yeterli fon
sufficient funds
yeterli fonlar bulamama
underfund
yeterli geçinecek parası olmama
insufficient means
yeterli gelir
sufficient income
yeterli görme
qualification Noun
yeterli görülme
qualification Noun
yeterli güçte
equal
yeterli güvence
sufficient security
yeterli hukuki çare
adequate remedy
yeterli ivaz
adequate remuneration
yeterli kanıt
substantial proof
yeterli kanıt
satisfactory evidence
yeterli kanıt
sufficient evidence
yeterli kanıt
satisfactory proof
yeterli kanıt
substantial evidence
yeterli kanıt olmak
to speak for itself Verb
yeterli kanıt sağlamak
to furnish satisfactory evidence Verb
yeterli karşılık
adequate remuneration
yeterli karşılık
adequate provision
yeterli kazanç sağlamayan
uneconomic
yeterli kışkırtma nedeni
adequate provocation
yeterli likiditesi olmak
to maintain a liquid position Verb
yeterli likiditesi olmak
to maintain liquidity Verb
yeterli likiditesi olmamak
to lack liquidity Verb
yeterli maddi olanaklar
adequate means Noun
yeterli malzeme
adequate supplies
yeterli miktarda
sufficient Adjective
yeterli miktarda erzak
sufficient supply of provisions
yeterli miktarda olmamak
to fail Verb
yeterli miktarda parası olmak
to have money in sufficiency Verb
yeterli miktarda piyasada bulunmayan mal
deficiency goods
yeterli neden
sufficient reason
yeterli neden
sufficient cause
yeterli neden
adequate cause
yeterli nitelikleri olmayış
ineligibility
yeterli nitelikte
adequate Adjective
yeterli ödül
adequate reward
yeterli olmak
to do Verb
yeterli olmak
to measure up Verb
yeterli olmak
to suffice Verb
yeterli olmak
to be sufficient Verb
yeterli olmak
to bear Verb
yeterli olmak
to pass muster Verb
yeterli örnek
adequate sample
yeterli oy sayısı
(sufficient) number of votes
yeterli oy sayısı
sufficient number of votes
yeterli parası olmak
to have money in sufficiency Verb
yeterli parası olmamak
to feel the need of money Verb
yeterli şart
sufficient condition
yeterli satış olmaması
lack of sales
yeterli sayının oluşturulması
constitution of a quorum
yeterli şekilde
adequately Adverb
yeterli sermaye tedarik edilmiş olmak
to be well provided with capital Verb
yeterli tazminat
adequate compensation
yeterli teminat
ample security
yeterli ücret
adequate remuneration
yeterli yiyeceği olmamak
to be on short caps Verb
yeterli yiyeceği olmamak
to be on short commons Verb
yeterli zaman süresi
reasonable length of time
(duruşma) yeterli hazırlık
adequate preparation
(nisap) yeterli çoğunluk
sufficient in numbers
(senet) yeterli karşılık olmama
insufficient fund
aksi ispat edilmedikçe iddiayı ispata yeterli ve geçerli olan delil ispat yükünü kaldırır
prima-facie evidence shifts the burden of proof
bir iş için yeterli deneyim
qualifying experience
bir mevki için yeterli deneyim sahibi olmak
to have enough experience for a position Verb
bir şeyi yeterli miktar görmüş olmak
to see quite a lot of sth Verb
birine yeterli para vermemek
to keep someone short of money Verb
ceza hukukunda kışkırtmak için yeterli neden
adequate cause
duygularını anlatmak için sözler yeterli değil
words cannot convey how I feel
elde yeterli neden olmadan karara varmak
to decide on inadequate grounds Verb
evde yeterli erzak bulundurmak
to have a good store of provisions in the house Verb
geçerli yeterli çoğunluk
valid quorum
gerekçe yeterli görülmediğinden reddetmek
to dismiss for want of sufficient grounds Verb
görünüşte kuvvetli ve yeterli karine
prima facie presumption
herhangi bir makam için yeterli nitelikleri olmayan
ineligible
kanunen yeterli delil
legally sufficient evidence
kanunen yeterli ehliyete haiz olmamak
to be statutorily unfit Verb
kendi kendine yeterli ekonomi
self-contained economy
sigorta şirketi için yeterli delil
evidence satisfactory to the company
üzerinde çalışılacak yeterli verileri olmak
to have data to work on Verb
vatandaşlığa kabul edilmek için yeterli nitelikleri olmayış
ineligibility for naturalization
yönetim kurulu üyelerinin yeterli çoğunluğu
directors'quorum
yönetim kurulu üyelerinin yeterli çoğunluğu
directors , quorum
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Bir işi yapmak için gereken özel ... olan, ehliyetli, kifâyetli, ehil
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.