yon

English-Turkish Translation

  1. Adjective (bkz: yonder )2.
  2. Adverb (bkz: yonder )1.
  3. Adverb (bkz: thither )
    Ran hither and yon.
  4. Pronoun ötedeki(ler), oradaki(ler), ötede/orada bulunanlar.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

hither and yon
her tarafa, uzaklara, öteye beriye.
run hither and yon
koşuşturmak Verb
English-Turkish phrases from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

(gemi , uçak) yön değiştirmek
to haul up Verb
(gemi) yön değiştirmek
to go about Verb
(pusula) yön kuvveti
directional force
(radyo) yön bulucu
direction finder
(radyo) yön buluş çerçevesi
direction finding loop
(radyo) yön farı
directional beam
(rüzgâr) birden yön değiştirmek
to chop Verb
(rüzgâr) yön değiştiren
choppy
(yol üzerindeki) yön ve kilometre levhası
signpost Noun
ana yön
base direction
ana yön
main path
ana yön
cardinal point
belirli meslek veya yön
tenor
bir yön tayin etmek
to mark a path Verb
birden yön değiştirmek
to throw Verb
cazip yön
attraction Noun
çekici yön
seduction Noun
eğitimde yeni yön
new direction in education
görsel yön
visual direction finding
hızla yön değiştirmek
to sheer Verb
imleç yön tuşu
cursor movement key Information Technology
iyi yön duygusuna sahip olmak
to have a good sense of direction Verb
iyi yön ve mekân duygusu olmak
to have a good bump of locality Verb
konuşmaya yeni bir yön vermek
to start a hare Verb
modaya yeni bir yön vermek
to turn the fashion Verb
olaylara yön verici danışman
gray eminence
olumsuz yön
downside Noun
ortak yön
common direction
otomatik yön bulucu
automatic direction finder
radyo yön bulucusu
radio direction finding
rüzgârın estiği yön
lee
rüzgârın gittiği yön
leeward
saat yelkovanı doğrultusunda yön değiştirmek
to veer Verb
ters yön
reverse direction
trafik yön göstergesi
traffic indicator
trafik yön işareti
direction sign
uçağın gittiği yön
heading
uzun mesafe yön tayini
long range direction finding
yaşamına tamamen yeni bir yön vermek
to strike out a new course of life Verb
yeniden yön vermek
to reorient Verb
yıldızdan yön alma
base from star
yön
facer
yön
turn
yön
facet
yön
tide
yön
side
yön
course
yön
way
yön
direction Noun
yön
respect
yön
point
yön
score
yön
trend
yön
airt
yön
aspect
yön
heading
yön
aspect Noun
yön bulma
direction finding
yön bulma
bearing direction
yön bulma anteni
direction- finding aerial
yön bulucu anten
direction finding antenna
yön değişmesi
shift of direction
yön değiştirici kumandalar
directional controls Noun, Aviation
yön değiştirme
turn
yön değiştirme
deflection Noun
yön değiştirme
alteration of direction
yön değiştirmek
to change Verb
yön değiştirmek
to haul Verb
yön değiştirmek
to veer Verb
yön değiştirmek
to come about Verb, Maritime Traffic
yön duygusu
sense of direction
yön duygusunu yitirme
disorientation Noun
yön duygusunu yitirmek
to lose one's sense of direction Verb
yön etkisi
directional effect
yön gösteren levha
direction board
yön göstergesi
direction indicator
yön işaret levhası
direction indicator Noun
yön işareti
directional sign
yön kontrolü
directional control
yön radyosu
directional radio Noun
yön tuşları
direction keys Noun, Information Technology
yön ve büyüklük temsil eden bir hat
vector
yön verici cihaz
director
yön vermek
to shape Verb
yön vermek
to influence Verb
yön vermek
to steer Verb
yön vermek
to angle Verb
yön ya da eğilimi belirten işaret
trendline
zayıf yön
frailty Noun
Turkish-English phrases from Zargan's own database

yön
Ön, arka, sağ, sol, üst ve ... her biri, cihet, taraf