İngilizce - Türkçe Sözlük | İngilizce

(iş) kötü yönetmek

to misdirect Verb

aşırı detaycı bir şekilde yönetmek

to micromanage Verb, Management

aşırı müdahale ederek yönetmek

to micromanage Verb, Management

atı yönetmek için başına takılan başlık takımı

bridle

ayin yönetmek

to conduct a service Verb

başkalarının faaliyetini gizlice yönetmek

to pull the strings Verb

bir ayaklanmayı yönetmek

to lead a muting Verb

bir belediyeyi yönetmek

to manage a town Verb

bir firmayı yönetmek

to direct an enterprise Verb

bir gazetenin yazı işlerini yönetmek

to edit a newspaper Verb

bir gazeteyi yönetmek

to edit Verb

bir gazeteyi yönetmek

to conduct a newspaper Verb

bir girişimi yönetmek

to handle a business Verb

bir girişimi yönetmek

to run the show Verb

bir iş yönetmek

to preside over a business Verb

bir işi kendi çıkarına yönetmek

to gerrymander a piece of business Verb

bir işi yönetmek

to direct a work Verb

bir işi yönetmek

to handle a matter Verb

bir işletmeyi yönetmek

to manage a shop Verb

bir kampanyayı yönetmek

to conduct a campaign Verb

bir kimsenin veya kuruluşun mali işlerini yönetmek

to finance Verb

bir memleketin ekonomisini yönetmek

to run a country's economy Verb

bir meseleyi haksız olarak kendi çıkarına yönetmek

to gerrymander Verb

bir mitingi yönetmek

to moderate a public meeting Verb

bir okulu yönetmek

to running of a school Verb

bir şehri zorbalıkla yönetmek

to slap on iron lid on a city Verb

bir şirket yönetmek

to manage a firm Verb

bir toplantıyı yönetmek

to run a meeting Verb

birini dizginleri çekerek yönetmek

to run someone hard Verb

birlikte yönetmek

to codetermine Verb

demir el ile yönetmek

to rule with a heavy hand Verb

dinsel tören yönetmek

to officiate Verb

ekibi yönetmek

to manage a team Verb

ekibi yönetmek

to coach a team Verb

ekip yönetmek

to manage a team Verb

ekip yönetmek

to coach a team Verb

evlenme törenini yönetmek

to officiate at a marriage Verb

fabrika yönetmek

to manage a factory Verb

finansçı (işi finansman sorunlarını yönetmek olan kişi

financier

finansman işlemini yönetmek

to manage the finances Verb

geçici olarak yönetmek

to put into commission Verb

hükümeti yönetmek

to administer the government Verb

iş yönetmek

to run a business Verb

kampanyayı yönetmek

to conduct an election campaign Verb

kanun hükmünde kararnamelerle yönetmek

to govern by decrees Verb

kanun kuvvetindeki kararname ile yönetmek

to govern by decree Verb

kararname yle yönetmek

to rule by decree Verb

kararnamelerle yönetmek

to rule by decree Verb

kötü yönetmek

to mismanage Verb, Management

kötü yönetmek

to misconduct Verb

kötü yönetmek

to maladminister Verb

kötü yönetmek

to misgovern Verb

malı mülkü yönetmek

to manage an estate Verb

müzakereleri yönetmek

to conduct the proceedings Verb

orkestra yönetmek

to lead an orchestra Verb

sendika aracılığıyla yönetmek

to syndicate Verb

sıkı disiplinle yönetmek

to rule with a firm hand Verb

toplantıyı yönetmek

to run a meeting Verb

trafiği yönetmek

to channelize traffic Verb

tutucu davranışla yönetmek

to govern on conservative lines Verb

tutucu tutumla yönetmek

to govern on conservative lobs Verb

ülkeyi polis idaresiyle yönetmek

to police a country Verb

yönetmek

to run Verb

yönetmek

to steer Verb

yönetmek

to command Verb

yönetmek

to administer Verb

yönetmek

to govern Verb

yönetmek

to manage Verb

yönetmek

to direct Verb

yönetmek

to head up Verb

yönetmek

to captain Verb

yönetmek

to administrate Verb

yönetmek

to lead Verb

yönetmek

to rule Verb

yönetmek

to rein Verb

yönetmek

to be in control of sth Verb

yönetmek

to head Verb

yönetmek

to conduct Verb, Music

yönetmek

hold

yumrukla yönetmek

to rule with a rod of iron Verb

zorbaca yönetmek

to act with a high hand Verb

zorbaca yönetmek

to rule someone with a high hand Verb

yonetmek

Terms/Phrases

Turkish-English Phrases