Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
yumuşak
Cozy
Turkish-English
Terms/Phrases
Turkish-Turkish
Turkish-English Translation
smooth
gentle
mild
relaxed
sweet
easy
tender
berry
clement
woolly
quiet
lenient
mellow
Adjective
velvety
pliable
flaccid
squashy
honeyed
golden
easy going
floppy
soft
lubricous
Turkish-English translations from Zargan's own database
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
Turkish-English Phrases
Yumuşak çekirdekli meyvelerin ve sert çekirdekli meyvelerin yetiştirilmesi (NACE kodu: 01.24)
Growing of pome fruits and stone fruits (NACE code: A1.2.4)
Noun, Trades-Professions
yumuşak karın
Achilles' heel
Noun
(arazi) ıslak ve yumuşak
squashy
(büyük abdest) yumuşak
loose
Adjective, Medicine
(öksürük) yumuşak
loose
akıcı ve yumuşak
mellifluous
Adjective
hafif ve yumuşak
flossy
tüy gibi yumuşak
downy
tüy gibi yumuşak
fluffy
yün gibi yumuşak
wool
yumuşak başlı
compliant
yumuşak başlı
peaceful
yumuşak başlı
demure
yumuşak başlı
acquiescent
yumuşak başlı
accomodating man
yumuşak başlı
bland
yumuşak başlı
yielding
yumuşak başlı
submissive
yumuşak başlı
tractable
yumuşak başlılık
clemency
yumuşak biçimde
tenderly
Adverb
yumuşak bir şekerleme
fudge
yumuşak bir şekilde
tenderly
Adverb
yumuşak bir şekilde
softly
Adverb
yumuşak borç
soft loan
yumuşak damağa ait
velar
yumuşak darbe
soft coup
Noun, Politics-Intl. Relations
yumuşak deriden bir tür ayakkabı
moccasin
yumuşak güç
soft power
Noun, Politics-Intl. Relations
yumuşak hakim
easy judge
Noun, Law
yumuşak hava
soft weather
yumuşak huylu
benign
yumuşak huylu
clement
yumuşak huylu
gentle
yumuşak içimli
velvety
Adjective
yumuşak kalın pamuk ya da yün bez
buckskin
yumuşak meyve
soft fruit
yumuşak oyuncak bebek
golliwog
yumuşak para (madeni paranın karşıtı olarak , kâğıt para
soft money
yumuşak satış
softselling
yumuşak tabanlı ayakkabı
creepers
yumuşak tahta
soft wood
yumuşak tutkal
flexible glue
yumuşak tüy
fluff
yumuşak ve hafifçe parlak kumaş
sharkskin
yumuşak ve ıslak bir şeyin küçük parçası
dab
Noun
yumuşak ve ıslak bir şeyle bastırmak
to dab
Verb
yumuşak ve nemli
squidgy
yumuşak ve parlak
lustrous
Adjective
yumuşak ve parlak
silken
yumuşak ve süngerimsi doku
pith
yumuşak zemin
soft soil
Noun, Construction
(denizciler) yumuşak ekmek
to soft tommy
Verb
(kumaşlarda) yumuşak ve tüylü yüz
nap
ağır ve yumuşak bir şeyin düşmesi
squash
aşırı yumuşak davranışlı kimse
smoothie
barış içinde , rahat , sakin , yumuşak başlı , uysal
peaceful
bazı ağaçlarda gövde ya da dalın içindeki yumuşak öz
pith
birine karşı yumuşak davranmak
to be lenient towards sb
Verb
çinçila hayvanının yumuşak, gri renkte kürkü
chinchila
daha yumuşak ve daha büyük bir topla oynanan beyzbol oyunu
softball
dilin gerisini yumuşak damağa yaklaştırarak ses çıkarmak
to velarize
Verb
orta derecede yumuşak ses
mezzo piano
pek yumuşak olmayan
chewy
sevgi dolu ve yumuşak sesle konuşmak
to coo
Verb
Turkish-English phrases from Zargan's own database
Turkish Dictionary (
Kubbealti Turkish Dictionary
)
Üzerine dokunulduğunda ... biçimini kaybeden
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit
www.kubbealtilugati.com
for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.