ziyaret

Turkish-English Translation

  1. Noun, Software visit
  2. call
  3. visitation
  4. personal selling
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

allahaısmarladık ziyareti
leave-taking visit
bayi ziyareti
sales call
devlet adamlarının resmi ziyareti
state visit
doktorun hastayı ziyareti
visit
fabrika ziyareti
factory visit
fabrika ziyareti
plant visit
gece ziyareti
night-time call
hapishanede eş ziyareti
conjugal visit Noun, Law
hasta ziyareti
sick call
hastane ziyareti
hospital visit
iş ziyareti
business errand
iş ziyareti
business call
jüri üyelerinin olay yerini ziyareti
view of an inquest Noun
kutlama ziyareti
congratulatory visit
nezaket ziyareti
courtesy call
nezaket ziyareti
vall of courtesy
nezaket ziyareti
duty call
nezaket ziyareti
courtesy visit
nezaket ziyareti
call of courtesy
polis ziyareti
police visit
sabah ziyareti
morning call
satıcının ziyareti
call of a salesman
satış mümesillerinin randevusuz ziyareti
cold call
satış mümessilinin ziyareti
call of a traveller Noun
satış mümessilinin ziyareti
call of a sales representative Noun
satış temsilcisinin istenmeyen ziyareti
cold calling
taziye ziyareti
visit of condolence
veda ziyareti
farewell call
veda ziyareti
farewell visit
(hekim) evde ziyaret
home visitation
ara sıra ziyaret
occasional visit
aşırı uzun süren ziyaret
long drawn-out visit
evde ziyaret
(doctor) home visitation
fütursuz ziyaret
little go
ilk ziyaret
first visit
kısa ziyaret
stop- over
kısa ziyaret
look- in
kısa ziyaret
call
kısa ziyaret
flying visit
kısa ziyaret
short call
müşterilere ziyaret
calling on customers
resmi olmayan ziyaret
informal visit
resmi ziyaret
official call
resmi ziyaret
state call
resmi ziyaret
set visit
resmi ziyaret
formal call
şahsen ziyaret
personal call
sergiyi ziyaret
visit to an exhibition
soğuk ziyaret
cold calling
uzun süren ziyaret
visit of several hours
ziyaret ...
visitational
ziyaret analizi
call analysis
ziyaret belgesi
inspectional certificate
ziyaret devresi
calling cycle
ziyaret düzenlemek
to call Verb
ziyaret eden
visiting
ziyaret edilebilir
visitable
ziyaret edilen yerde müşteriye yerel taşıma
ground operator
ziyaret etme
visitation
ziyaret etme ya da kullanma özgürlüğü
run
ziyaret etmek
to drop in Verb
ziyaret etmek
to come around Verb
ziyaret etmek
to do Verb
ziyaret etmek
to drop round Verb
ziyaret etmek
to come round Verb
ziyaret etmek
to drop by Verb
ziyaret etmek
to pay a visit Verb
ziyaret etmek
to see Verb
ziyaret etmek
to take in Verb
ziyaret etmek
to be Verb
ziyaret etmek
to look in Verb
ziyaret etmek
to come over Verb
ziyaret etmek
to call Verb
ziyaret etmek
to visit Verb
ziyaret etmek
to drop into Verb
ziyaret etmeyi bırakmak
to discontinue one's visits Verb
ziyaret gerçekleştirmek
to pay a visit Verb
ziyaret günü
visiting day
ziyaret oranı
call rate
ziyaret raporu
call report
ziyaret saati
call hour
ziyaret saatleri
calling hours Noun
ziyaret saatleri
(hospital) visiting hours Noun
ziyaret saatleri
visiting hours Noun
ziyaret sıklığı
call frequency
ziyaret süresi
stay
ziyaret süresi
visit duration Noun, Software
ziyaret süresi
duration of visit Noun
ziyaret turu
round of visits
ziyaret yapmayı düşünmek
to contemplate a visit Verb
(hastane) ziyaret saatleri
visiting hours Noun
(ticari mümessil) birini ziyaret etmek
to wait upon sb Verb
az ziyaret edilen
unfrequented
bir müşteriyi ziyaret etmek
to call on a client Verb
bir müzeyi ziyaret etmek
to visit a museum Verb
bir yeri devamlı ziyaret eden kişi
denizen
bir yeri ziyaret etmek
to call in at something Verb
bir yeri ziyaret etmek
to call into something Verb
birine kısa bir ziyaret yapmak
to look in on sb Verb
birini resmen ziyaret etmek
to pay a formal call on sb Verb
birini veya bir yeri ziyaret etmek
to come round to Verb
birini ziyaret etmek
to call on someone Verb
birini ziyaret etmek
to visit with sb Verb
birini ziyaret etmek
to look someone up Verb
birini ziyaret etmek
to visit sb Verb
birini ziyaret etmek
to pay a call on sb Verb
birini ziyaret etmek
to look in on someone Verb
çocuğu öteki tarafın kısa bir süre ya da uzun bir süre ziyaret etme hakkı
(visiting access) (staying access)
Dışişleri Bakanlığı'nı ziyaret etmek
to call on the foreign ministry Verb
fuarı ziyaret eden kişi
fair dealer
görülecek yerleri ziyaret etme
sightseeing
görülecek yerleri ziyaret etmek
to see the sights Verb
hastane ziyaret inde bulunmak
to make a call at the hospital Verb
hem ziyaret hem ticaret
to combine the pleasant with the useful
herkesin ziyaret etmek istediği bir yer
mecca
iş veya resmi bir şey için ziyaret etmek
to call on Verb
müşterileri kendi yerlerinde ziyaret etmek
to visit customers on their home ground Verb
müşterileri ziyaret etmek
to canvass customer Verb
özel önemi olan yerleri veya şeyleri ziyaret etmek
to lionize Verb
Paris'in görülmeye değer yerlerini ziyaret etmek
to lionize paris Verb
resmi ziyaret yapmak
to visit Verb
satış temsilcisinin müşteri ziyaret düzeninin incelenmesi
call analysis
satış temsilcisinin müşterileri ziyaret etme sıklığı
call frequency
seçmen bölgesini sık sık ziyaret etmek
to swing round the circle Verb
sık sık ziyaret etmek
to frequent Verb
sık sık ziyaret etmek veya daima yanında bulunmak
to haunt Verb
sürpriz ziyaret yapmak
to break in upon sb Verb
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Bir kimseyi ... görmeye gitme
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.