[direction]

yaklaşma talimatı
yön değiştirme
istikamet vermek Fiil
bir işin yönetimini üstlenmek Fiil
bir teşebbüsün yönetimini üstlenmek Fiil
otomatik yön bulucu
ana yön
yön bulma
talimat ile
'nın talimatı ile
bir firmanın yönetiminde değişiklikler İsim
meslekler rehberi
meslekler rehberi
ortak yön
(a) yön, cihet.
in every direction: her yönde.
in the opposite direction: zıt yönde.
The
city shows improvement in many directions. (b) yöneltme, tevcih etme.
İsim
doğrultu, istikamet, taraf.
Shot were fired in all directions. İsim
eğilim, meyil, temayül.
the direction of contemporary thought. İsim
(a) yönerge, talimat, tarif(e), izahat.
directions for baking a cake. (b) tenbih. İsim
emir, kumanda. İsim
yönetim, idare, denetim, nezaret.
under the direction of: yönetiminde.
The company is under a good direction. İsim
müdürlük, direktörlük, müdüriyet. İsim
adres, mektup veya paketin teslim edileceği yer. İsim
yönetim, oyun düzeni, yönetme, yürütme, mizansen. İsim
(a) yönetim, idare.
The orchestra is under the direction of Mr. Şimşek. (b) belirli bir notanın
nasıl çalınacağını gösteren işaret.
İsim, Müzik
istikamet İsim
yön gösteren levha
valiz etiketi
yönbulucu, gonyometre, kestirme cihazı.
direction finding: yönbulma, kestirme. İsim
radyo dalgalarıyla alınan kerteriz
yön bulma
yön bulucu anten
(radyo) yön buluş çerçevesi
r
ilet. yön bulma, yön bulucu.
yön işaret levhası İsim
yön göstergesi
yön tuşları İsim, Bilgi Teknolojileri
bir şirketin yönetimi
yaklaşma yönü
(uçak) yaklaşma talimatı
tüketim yönetimi
dönüş yönü
kabarma yönü
trafik talimatı
trafik yön işareti
kıble İsim, Din ve İnanç
nihai istikamet
kuzey yönüne uçmak Fiil
iyi yön duygusuna sahip olmak Fiil
doğuya doğru
her yönde
müteveccihen
istikametinde
karşı yönde
karşı yöne gitmek Fiil
menhecsizlik İsim
uzun mesafe yön tayini
yön duygusunu yitirmek Fiil
eğitimde yeni yön
karşı yönde
aksi istikamet
dış-güdümlülük, dış etkiler altında bulunma.
adres kartı
bir yöne işaret etmek Fiil
üreticinin talimatı
radyo yön bulucusu
ters yön
Arama yönü Bilgi Teknolojileri
yön duygusu: nerede olduğunu, ne yönde gittiğini bilme /anlama.
to lose one's sense of direction:
tersi dönmek, nerede olduğunu bilememek.
yön değişmesi
mizansen
sahneye koyma
bir sokakta oturanların adlarını ve şehir planını içeren rehber
işlerin yönetimini ele almak Fiil
işlerinin idaresini ele almak Fiil
'nın yönetiminde
rüzgâr yönü
rüzgârın yönü