Ingilizce-Türkçe Ilgili Terimler

be a separate and distinct entity
ayrı bir varlığı olmak Fiil
composed of distinct grains
taneli
distinct
ayrı, bağımsız, müstakil.
There are 2 distinct questions to be considered. They wanted to form a new
and completely distinct political party.
Sıfat
distinct
belli, açık, açık seçik, belirgin, bariz, vâzıh.
The ship appeared as a distinct silhouette. The coast
became more and more distinct. a neat distinct handwriting. The review gives a distinct idea of the book.
Sıfat
distinct
kesin, kat'î, şüphe götürmez, yanılmaz.
distinct orders: kesin emirler.
distinct refusal:
kesin red.
a distinct advantage. distinct vision.
Sıfat
distinct
eşsiz, müstesna, nadir, şayanı dikkat, kayda değer.
His praise is a distinct honor. a distinct achievement. Sıfat
distinct
bariz şekilde süslü/müzeyyen. Sıfat
distinct from
-den farklı, başka.
Gold is distinct from iron. These two ideas are quite distinct (from each other).
distinct memory
canlı anı
distinct order
kesin emir
distinct refusal
kesin red
distinct tendency
belli eğilim
keep one subject distinct from another
bir konuyu ötekinden ayrı tutmak Fiil
keep two things distinct
iki şey arasında ayırım yapmak Fiil
Ingilizce-Türkçe terim çevirileri: Zargan Ltd.