birinin kaçmasına göz yummak
Fiil
hâlâ hapiste olmasına karşın kanunun izin verdiğinden daha çok serbestlik tanındığında mahpusun kaçması
bir gaz kaçağını bulmak
Fiil
kaçış, kaçma, firar, kurtuluş.
make one's escape: kaçıp kurtulmak.
The thief jumped into a car and made his escape.
There was no escape from the trap: Tuzaktan kurtulmak imkânsızdı.
have a narrow escape: dar kurtulmak.
a narrow escape: güç bela/kıl payı kurtuluş.
a hairbreadth escape: kıl payı kurtulma.
fire escape: yangın çıkışı/merdiveni.
kaçış/firar yolu veya aracı.
gerçekten uzaklaşma, cansıkıntısından kurtulma.
to find an escape in mystery stories.
gürleşip gelişen/çabuk büyüyen bitki, azman/yabani bitki.
Botanik
gerçekten uzaklaştırıcı, hayalî.
escape litterature.
kaçamaklı, kaçış/kurtuluş sağlayan, sorumluluktan vb. kurtarıcı.
an escape clause in a contract:
sözleşmede bir yükümlülüğü kaldıran madde.
kaçmak, firar etmek.
The prisoners have escaped. We escaped from/out of burning house.
kurtulmak, paçayı kurtarmak.
escape death: ölümden kurtulmak.
He narrowly (= only just) escaped being drowned: Boğulmaktan dar kurtuldu (Az kalsın boğuluyordu.).
to go south to escape the hard winter: şiddetli kıştan kurtulmak için güneye gitmek.
atlatmak, sıyrılmak, yakayı kurtarmak.
He thinks he will never escape hard work.
gürleşmek, gelişmek, çabuk büyümek/yayılmak.
Botanik
(gözünden/dikkatinden) kaçmak.
No details escape him. Nothing escaped his attention.
hatırından çıkmak, unutmak, hatırlayamamak.
I'm afraid your name escaped me. I knew his face, but his name escaped me.
ağzından kaç(ır)mak, istemeden söylemek.
A cry escaped her lips. A whistle of surprise escaped him.
Not a word escaped him: (a) Ağzından bir söz çıkmadı. (b) Bir kelime kaçırmadı.
(hafızadan) silinmek/kaybolmak/uzaklaşmak, unutulmak.
Al remembrances of him had escaped from her mind.
sınırı geçerek kaçmak
Fiil
(hapis vb.'den) kaçmakta usta kimse.
kılpayı paçayı kurtarmak
Fiil
paçasını zor kurtarmak
Fiil
belirli koşullar altında taraflardan birinin sözleşmede yer alan yükümlülüklerden kurtulması veya sözleşme
ile bağlantısının kalkması klozu
kıl payı ile ölümden kurtulmak
Fiil
kıl payı ölümden kurtulmak
Fiil
ölümden kıl payı kurtulmak
Fiil
göze çarpmaktan kaçmak
Fiil
yer çekiminden kurtulmak
Fiil
sızmak.
Some gas is escaping from the pipe.
(denizaltından) kurtulma düzeni.
kaçınma düzeneği: hoşa gitmeyen gerçeklerden ve sorumluluktan kaçma, tatlı hülyalara kapılma.
sızma, sızıntı.
There is an escape of gas somewhere: Bir yerden benzin sızıyor.
kovuşturmadan paçasını kurtarmak
Fiil
para ödemeden kaçmak
Fiil
kaçış tuşu dizisi
Bilgi Teknolojileri
tehlike ânında maden ocağından kaçma şaftı veya çıkış yeri.
şaft yolu ile geminin en alt yerlerinde tehlike anında kurtulabilmek için bir adam çıkabilecek büyüklükte yapılmış merdivenli yol
kurtuluş hızı: bir roketin yerçekimi etkisinden kurtulması için gerekli minimum hız.
borç nedeniyle hapsedildikten sonra kaçan şahsın borç ödeninceye dek mahpus bulundurulmak üzere yakalanması
için İngiltere'nin her mahallinde görevli
(Br) yakalama müzekkeresi
bir maden ocağından dışarı çıkış yolu
paçayı/postu kurtarmak, tehlikeyi atlatmak/savuşturmak.
postu kurtarmak, canını zor kurtarmak.
az kalsın canından olmak
Fiil
yangın merdiveni
İsim, Mimarlık
yangın kaçış yolu
İsim, İş Güvenliği
önceden öğrenip birinin kaçma planını boşa çıkarmak
Fiil
paçasını zor kurtarmak
Fiil
paçasını zor kurtarmak
Fiil
ölümden kıl payı kurtulmak
Fiil
kaçış olanağı olmamak
Fiil
denizaltı serbest çıkış kulesi
İsim, Denizcilik
gardiyanlarla anlaşarak hapisten kaçma