“ … niyetli/maksatlı”.
ör.:
well-meant: iyi niyetli. Son Ek
Ben ... için yaratılmışım.
Ben ...mek için yaratılmışım.
mean1
(geç.z.&s.f.). Fiil
Kimsenin hatırı kalmasın/kırılmasın.
No offense = offence was intended: Maksat hatır kırmak değildi.

No offense = offence: Gücenmeyiniz, hatırınız kalmasın.
iyi niyetli