[points]

(distributor of an engine) points

platin

(stock-exchange) to gain three points

üç puan kazanmak Fiil

armed at all points

baştanbaşa zırhlı, zırhlara bürünmüş.

at all points

her bakımdan

at all points

her yönüyle

at swords' points

her an çatışmaya hazır, kanlı bıçaklı, her an diş bileyen.

basic points

ana noktalar İsim

basis points (BPS)

baz puan İsim, Ekonomi

basis points (BPS)

onbinde bir İsim, Ekonomi

be off three points

üç puan düşmüş olmak Fiil

be off three points

(borsa) üç puan düşmüş olmak Fiil

be off three points

(borsa) üç puan inmiş olmak Fiil

cardinal points

dört ana yön: K, D, G, B.

cardinal points (of the compass

anayönler İsim

concentrate on two points

zihnini iki nokta üzerinde toplamak Fiil

confine one's remarks to specific points

gözlemlerini belli noktalar üzerinde toplamak Fiil

confine one's remarks to specific points

düşüncelerini belli noktalara toplamak Fiil

confine one's remarks to specific points

düşüncelerini belli noktalara inhisar ettirmek Fiil

consider something from all points of view

bir şeyi her açıdan ele almak Fiil

converging points

trafiğin kesiştiği noktalar İsim

converging points of traffic

trafiğin kesiştiği noktalar İsim

credit points

kredi değeri İsim, Eğitim

decline 5 points

5 puan düşmek Fiil

disciplinary points

disiplin ceza puanı İsim, İşletme

drop two points

iki puan indirmek Fiil

drop two points

puan indirmek Fiil

equal points

eşit puanlı

fine points

incelikleri İsim

fourteen Points

(Wilson'un) 14 madde(si): 8.1.1918'de ABD Başkanı Wilson'un yayınladığı 14 maddelik barış koşulu.

from all points of view

her hususta

gain one's points

fikrini kabul ettirmek Fiil

gain three points

(borsa) üç puan kazanmak Fiil

get points

puan almak Fiil

give points to

'e taş çıkarmak Fiil

go up several points

epey puan almak Fiil

go up several points

epey puan artmak Fiil

gold exporting points

altın çıkış noktaları İsim

gold import points

altın ithal noktası İsim

gold importing points

altın giriş noktaları İsim

gold points

altın ihraç ve ithal noktaları (altın esasını kabul eden iki ülke arasındaki ticari işlemlerde yabancı

gold points

altın ihraç ve ithal noktaları İsim

have one's good points

üstünlükleri olmak Fiil

hit the high points/spots

en önemli hususlara değinmek, en önemli yerlere gitmek.

in case of equality in points

puan eşitliği halinde

lack points

etkisiz olmak Fiil

main negotiating points

ana müzakere konuları İsim

nodal points

titreşim halinde bulunan bir ip veya telin hareketsiz noktaları İsim

points

(a) (at, köpek vb.) bacak(lar), (b)
Brit. demiryolu makası.

points man

(Br) demiryolu makasçısı

points of claim

(Br) şikâyetname

points of comparison

karşılaştırılacak özellikler İsim

points of defence

(Br) davalının müdafaanamesi

points of difference

ayrılan noktalar İsim

points of difference

ayrılınan noktalar İsim

points of protocol

protokol meseleleri İsim

primary points

tarım ürünlerinin alınıp satıldığı ana merkezler İsim

push ahead about six points

yaklaşık altı puan kazanmak Fiil

push ahead about ten points

on puan ilerlemek Fiil

push ahead two points

iki puan ilerlemek Fiil

rate on points

puana göre değerlendirmek Fiil

reconcile two points of view

iki görüş açısını bağdaştırmak Fiil

restrict one's matter to two points

konusunu iki noktaya inhisar ettirmek Fiil

score a points

puan yapmak Fiil

settle points of law

hukuki hususları açıklığa kavuşturmak Fiil

shady points on sb's life

birinin hayatındaki kuşku uyandıracak gizli noktalar İsim

slump twenty points

yirmi puan düşmek Fiil

specification of the points of issue

ihtilaf konularının belirlenmesi

stage points of a bus route

bir otobüs güzergâhındaki duraklar İsim

statement of claims relevant statements of fact and legal points

davanın esası ile ilgili talepler davanın esasına ait hususlar İsim

suspension points

yazılmayan sözcük yerine konulan nokta(lar).

the main points

esaslı noktalar İsim

touch many points

birçok noktaya değinmek Fiil

victory on points

hususlar konusunda başarı sağlamak Fiil