Ingilizce-Türkçe Ilgili Terimler

motion to sever
davaların ayrılması talebi İsim, Hukuk
sever
ayır(ıl)mak, böl(ün)mek, tefrik etmek, kopar(ıl)mak, parçala(n)mak.
The rope severed under heavy load.
An island severed from the mainland by 40 miles of water. She used scissors to sever the threads.
Fiil
sever
(ilişkiyi) kesmek.
She had severed all ties with her parents. Fiil
sever
(mülkü) parçalara ayırmak. Fiil, Hukuk
sever
ayırt etmek, fark gözetmek. Fiil
sever a contract
sözleşmeyi bozmak Fiil
sever a contract
bir sözleşmeyi feshetmek Fiil
sever a statute
bir kanunu kaldırmak Fiil
sever diplomatic relations
diplomatik ilişkileri kesmek Fiil
sever from
ayırmak Fiil
sever one's connection with sb
biriyle irtibatını kesmek Fiil
sever one's connections with sb
alışverişi kesmek Fiil
sever one's diplomatic connections (connexions br , relations)
diplomatik ilişkilerini kesmek Fiil
sever oneself from the church
kiliseden ayrılmak Fiil
sever relations
ilişkileri kesmek Fiil
sever relations
ilgisini kesmek Fiil
sever relations
ipi koparmak Fiil
sever relations with sb
biriyle ilişkiyi kesmek Fiil
sever the economic aid to the country of
... ülkesine ekonomik yardımı kesmek Fiil
Ingilizce-Türkçe terim çevirileri: Zargan Ltd.

Türkçe-Ingilizce Ilgili Terimler

barış sever
peace-loving
Bazıları Sıcak Sever
Some Like It Hot Özel Isim, Sinema
sever
lover
Türkçe-Ingilizce terim çevirileri: Zargan Ltd.