zengin bir ailenin çocuğu olmak
Fiil
doğuştan şanslı olmak
Fiil
zengin aileden, zengin ailenin çocuğu olarak doğmuş.
en zengin gümüş ve altın cevheri (1859'da Virginia City (Nevada) yakınında bulunmuştur.
(a) birisine rüşvet vermek, (b) para ile fala baktırmak.
(Ne kadar kötü olursa olsun) her işte bir hayır vardır.
Her işte bir hayır vardır.
(altına nazaran sabit oranda) serbest gümüş para basma.
İsim
nikel gümüşü, fakfon: Cu+Zn+Ni alaşımı.
İsim
,
(Brit.: glazed frost) ile ayni anlama gelir. ince buz: yağan yağmurun donması sonucu
ağaçları ve yeryüzünü kaplayan ince buz tabakası.
bir memleketin altın ve gümüş rezervleri
İsim
herşeyi hazırlayıp önüne koymak, hazıra/beleşe kondurmak, lâyık olmadığı/hak etmediği bir şeyi vermek.
güzel konuşma yeteneği olmak
Fiil
arı gümüş: çok pahalı gümüş takımları yapmakta kullanılan arı/saf ve yumuşak gümüş.
İsim
nikelli gümüş, Alman gümüşü, Ni-Ag alaşımı.
İsim
gümüş. Simge:
Ag, atom ağ: 107.870, atom nu.: 47, özg. ağ.: 10.5 (20°C'de).
İsim, Kimya
gümüş kaplama eşya, tabak vb.
The kitchen silver is of stainless steel.
İsim
fotoğrafçılıkta kullanılan gümüş tuzları, AgBr vb.
İsim
gümüşlü, gümüşten yapılmış.
Sıfat
gümüş gibi, gümüşe benzer.
Sıfat
gümüş renginde, beyaz ve parlak.
Sıfat
beliğ, belagatli, ikna edici.
a silver tongue: beliğ dil.
Sıfat
para standardı olarak gümüşü kabul eden, gümüş esasına dayanan.
silver economist.
Sıfat
25inci.
silver anniversary: 25'inci (evlenme) yıldönümü.
Sıfat
gümüşlemek, gümüşle kaplamak.
Fiil
gümüş rengi vermek/almak, gümüş gibi parla(t)mak.
Fiil
gümüş nitratla kaplamak.
Fiil, Fotoğrafçılık
gümüş çağ, delikanlılık çağı: insan hayatının 4 çağından ikincisi.
gümüş paranın değerinin başka metal paraların değerine oranla fazlalık farkı
gümüş balığı
(Atherine presbyter). Akdeniz ve Atlantikte yaşayan eti çok makbul bir balık (15-20 cm.).
akçan
(Halesia). Çan şeklinde gümüş renkli çiçek açan K. Amerika ağacı.
gümüş bromür, AgBr. ışıkta kararan sarı bir toz. Fotoğrafçılıkta kullanılır.
gümüş bir dolar değerinde hazine bonosu.
gümüş klorürü: AgCl. Işıkta kararan beyaz toz; fotoğrafçılıkta ve antiseptik olarak kullanılır.
gümüş selvi, akçam
(Picea pectinata).
gümüş köknar, beyaz çam ağacı
(Abies alba).
gümüş varak, ince gümüş levha.
gümüş tilki: tüyleri siyah-gümüşî renge dönüşmüş kırmızı tilki.
gümüş jibon
(Hylobates leuciscus): kül renkli, uzun kollu Java maymunu.
gümüş iyodür, AgI. Işıkta kararan sarı toz. Tıpta, fotoğrafçılıkta ve sun'î yağmur yağdırmada kullanılır.
25'inci yıldönümü jübilesi.
(a) ince gümüş levha, (b) yaprakları gümüş renkli çeşitli bitkiler.
gümüş hastalığı: yaprakları gümüş rengine döndüren bir bitki hastalığı.
gümüş tavuskuşu
(Gennaeus nycthemerus). Ak-kara tüylü, uzun kuyruklu Çin tavuskuşu.
(a) gümüş kaplama, (b) gümüş sofra takımı.
gümüşün ergime noktası, 960,8°C. Milletlerarası sıcaklık ayar noktası olarak kullanılır.
sinemacılık, sinema+.
a star of the silver screen: sinema yıldızı.
gümüş kaşık.
be born with a silver spoon in one's mouth: (a) zengin bir ailede doğmuş olmak, (b) yıldızı parlak olmak.
gümüş standardını benimseyen ülke
(a) (İngilterede hükümdarın muhafız alayı komutanına verdiği) gümüş âsa, (b) bu âsayı taşımaya yetkili kimse.
25'inci evlenme yıldönümü.
bir şirketin üst düzey yöneticilerinin iş akitlerine dahil edilen bir madde
gümüşten tekerlekli iskemle
(US) yarım ABD doları
İsim
(500 ölçü saf gümüş , 400 ölçü bakır ve 100 ölçü nikel
hakikî/saf gümüş, en az %92.5 gümüş ihtiva eden alaşım.
(Çinde para yerine kullanılan) halis külçe gümüş.
İsim