contradictory

  1. çelişik, çelişmeli, mütenakız, birbirini tutmayan/nakzeden, tutarsız, aykırı.
    The politician's statement
    was contradictory to the one he'd made earlier.
  2. inkârcı, dediğini inkâr eden, özü sözünü tutmaz.
    He has a nasty contradictory nature.
  3. Mantık çelişik : biri doğru ise öteki mutlaka yanlış olan (önerme).
vicahi hüküm (yargılamada tarafların yüzüne karşı bildirilen hüküm İsim, Hukuk
çelişen nüshalar İsim