1. çakmaktaşı.
    flint and steel: çelik çakmak.
  2. çok katı/sert (şey).
    flint-hearted: taş yürekli, katı yürekli, merhametsiz, insafsız.
    with
    a heart of flint: merhametsizce, insafsızca, taş yüreklilikle.
    He has a heart of flint: Taşyüreklidir.
  3. çakmaktaşı koymak, çkmağa taş koymak.
taşyürekli olmak Fiil
sineğin yağını hesap etmek.
mucize yaratmak Fiil
sert mısır
(Zea Mays indurata).
en iyi cins cam: Pb, K, Na ve Si içeren ve mercek yapmakta kullanılan kırılım imleci yüksek bir cam.
zımpara taşı
hamurunda çakmaktaşı bulunan iyi cins çömlek.