gossipping -> gossip

  1. İsim, Din ve İnanç gıybet
  2. dedikodu.
  3. gevezelik, zevzeklik, boş lâf, boşboğazlık.
    Neighbors having a nice gossip in the street.
  4. gossiper ile ayni anlama gelir. dedikoducu, geveze, zevzek, çenesi düşük, boşboğaz.
  5. vaftiz ebeveyni.
  6. arkadaş.
  7. dedikodu yapmak, boşboğazlık/gevezelik/zevzeklik etmek.
ağıza düşmek Fiil
dedikoduya inanmak Fiil
onu bunu çekiştirme
kötü niyetle dedikodu yayma
büro dedikodusu
dedikodu
dedikodu konusu yaratmak Fiil
sosyete dedikodusu
(gazete) dedikodu sütunu
dedikodu sütunu
dedikodu sütünu yazarı
(yazar) dedikodu sütunu yazarı