1. liman.
    harbor = harbour dues: liman vergisi.
    harbor = harbour master: liman müdürü/reisi.
  2. barınak, sığınak, melce.
  3. barın(dır)mak, sığın(dır)mak.
    to harbor = harbour refugees.
  4. saklamak, gizlemek, yataklık yapmak.
    to harbor = harbour fugitives/thieves/a criminal.
  5. (fikir vb.) beslemek.
    to harbor = harbour suspicion.
    to harbor = harbour a grudge against someone:
    birisine karşı kin beslemek.
  6. içermek, içine almak, ihata/ihtiva etmek.
  7. (gemi) limana sığın(dır)ma, demirlemek.
  8. (kin, şüphe, vb.) besleyen kimse, geyiği izleyip yuvasını bulan avcı.
  9. limansız, barınaksız, sığınaksız.
  10. iskele tarafında.
limana varış
yatak liman İsim
liman ışıkları İsim
benekli fok/ayıbalığı
(Phoca vitulina): K. Amerika ve Avrupa kıyılarında bulunan küçük, benekli bir tür ayıbalığı. İsim
liman römorku
rıhtım