1. manevra (yapmak).
    The ships maneuvered to block the channel. Can you maneuver the car into that parking plot?
  2. hile, dolap, düzen.
    political maneuvers.
  3. hile/dolap çevirmek, düzen kurmak, (gizlice) plânlamak.
    The vice-president is maneuvering to displace
    the president of the company.
  4. önlem, tedbir, tertibat.
  5. maharetle yürütmek/yönetmek, becermek.
    to maneuver a conversation.
  6. harp oyunu/tatbikatı yapmak.
  7. tedbir almak.
    manoeuvre ile ayni anlama gelir.
manevra gücü İsim
manevra becerisi İsim
manevra yeteneği İsim
manevra kuvveti İsim, Askerlik
boğulanı kurtarma: boğazında lokma kalarak boğulmak üzere olan kimseyi arkadan kucaklayıp ânî ve şiddetli
sıkıştırma ile kurtarma işi