yeni doğmuş bebek gibi masum
bir suçu işlememiş olmak
Fiil
suçu kanıtlanana kadar masum sayılmak
Fiil
suçsuz olduğunu ilan etmek
Fiil
masum olduğunu belirtmek
Fiil
(jüri) sanığı suçsuz ilan etmek
Fiil
Kutsal Masumlar Günü: Betlehemde çocukların Herod'un emriyle katledildikleri gün, 28 Aralık.
innocence ile ayni anlama gelir. bluet (2).
masum, günahsız, kusursuz (kimse).
innocent children.
suçsuz, kabahatsiz (kimse).
The trial proved that the accused was innocent: Muhakeme sonunda sanığın
suçsuz olduğu anlaşıldı.
kasıtsız, hilesiz, iyi niyetli (kimse).
an innocent misrepresentation. an innocent lie/question.
zararsız, kimseye zararı dokunmayan.
innocent fun/amusement.
saf, bilgisiz, habersiz, tecrübesiz, bön, cahil, aklı ermez.
an innocent girl. innocent of grammar.
yasal, kanunî, kanuna uygun.
temiz, saf, lekesiz.
the innocent snow.
temiz yürekli, iyi niyetli (kimse).
a trusting innocent young child.
innocents
: innocence (6).
bir fiili kasti olmadan yapan kişi
kaçak olmayan mallar
İsim
kasıtsız yapılan yanlış beyan
-den yoksun/mahrum, -siz/sız.
innocent of merit: değersiz.
A bare, bleak room, innocent of all adornment: Her türlü süsten mahrum çıplak, soğuk bir oda.
bir suç iddiasından masum çıkma
bir memleketin topraklarından dost gibi transit geçip gitmek
Fiil
iyi niyetli alıcı (satanın mülkiyet hakkını veya satış yetkisini haiz olduğuna içten inanarak satın alan alıcı
tarafsız ülkelerin müsaadeli ticareti
yabancının emlakine dikkatsizlik yüzünden giriş
suçu kanıtlanana kadar masum
Sıfat, Hukuk
iffet sahibi kadın (hiçbir erkekle gayri meşru cinsel ilişkide bulunmamış kadın
masum olduğunu ileri sürmek
Fiil
suçu kanıtlamaknıncaya kadar herkes suçsuzdur
suçsuz numarası yapmak
Fiil
birini suçsuz varsaymak
Fiil
masum havası takınmak
Fiil
kasıtsız yanlış beyan yüzünden iptal
bir cinayeti suçsuz birinin üstüne atmak
Fiil