iğrenç, tiksindirici.
Sıfat
pis, murdar, çok kirli.
Sıfat
nahoş, berbat, sıkıcı, üzücü, hoşa gitmeyen.
a nasty habit/weather/situation.
Sıfat
ayıp, çirkin, edepsiz, müstehcen.
nasty story: müstehcen hikâye.
nasty language.
Sıfat
kinci, garezkâr, hain, fesat, rezil, alçak, âdi, aşağılık, öfkeli, huysuz.
a nasty temper. don't be nasty: fesatlığı/kinciliği bırak.
to turn nasty: kin tutmak, rezilleşmek, rezilliği ele almak, âdileşmek.
a nasty trick: alçakça bir düzen/hile.
Sıfat
berbat, çok kötü, feci, müthiş, ağır.
nasty blow: müthiş/ağır darbe.
a nasty cut. a nasty accident.
Sıfat
(çok) tehlikeli, zararlı.
had a nasty climb to reach the summit.
nasty sea: dalgalı/tehlikeli deniz.
Sıfat
anlaşılmaz, çetin, girift, içinden çıkılmaz.
a nasty problem.
Sıfat
pis/iğrenç/tiksindirici/nahoş/berbat/kötü şey/kimse.
İsim
kötü bir deneyimi olmak
Fiil
nahoş bir şey ima etmek
Fiil
düşmesi onu epeyce sarstı
pis bir öksürüğe tutulmuş
pornografik ya da aşırı şiddet sahneleri içeren video filmi