Ingilizce-Türkçe Çeviri

  1. İsim Cennet.
  2. İsim Cennet bahçesi, İrem bağı, Cennet gibi güzel yer.
  3. İsim sonsuz mutluluk/saadet.
Ingilizce-Türkçe çeviriler: Atalay Sözlügü, 1. Basim

Türkçe-Ingilizce Ilgili Terimler

altüst eden
game-changing Sıfat
gıda ile temas eden madde ve malzemeler
substances and materials intended to come into contact with fooodstuffs İsim, Gıda ve Mutfak
tümörü infiltre eden lenfositler
tumor-infiltrating lymphocyte (TIL) İsim, Biyokimya
alay eden
mock
aracılık eden
intermediator
arzu eden
desirous Sıfat
ayırt eden
distinctive
azat eden
emancipator
bakana vekalet eden
acting minister
belli eden
telling
ciro eden
indorser
ciro eden
assignor
ciro eden
backer
dahil eden
including
delil teşkil eden
evidentiary
devam eden
surviving
devam eden
continuing
devam eden
ongoing
devam eden
standing
devam eden
continued
dikkat eden
mindful
emanet eden
depositing
esir eden
captor
eşlik eden
accompaniment İsim
eşlik eden
concomitant
gıpta eden
envious Sıfat
görme duyusuna yardım eden
optical
haciz eden
attacher
harap eden
wasteful
hesap eden
calculator
hibe eden
benefactor
hibe eden
donor İsim
himaye eden
tutelary
hücum eden
assailant
ıslah eden
expurgator
ısrar eden
persistent
ısrar eden
urgent
ibra eden
releaser
icat eden
originator
idare eden
director
iddia eden
assertor
idrak eden
discerning
iftira eden
calumniator
iftira eden
slanderer
ihbar eden
denunciating
ihbar eden
whistleblower İsim
ihlal eden
infractor
ihlal eden
derogative
ihlal eden
infringer
ihlal eden
transgressor
ihraç eden
exporting
ihraç eden
issuer İsim, Bankacılık
ihtiva eden
which comprises
ihtiva eden
inclusive
iktisap eden
acquirer İsim, Hukuk
iltifat eden
regardful
imtihan eden
examining
iptal eden
annulling Sıfat, Hukuk
ispat eden
demonstrative
istihfaf eden
depreciatory
istila eden
invader
istimlak eden
condemner İsim, Hukuk
istinat eden
leaning
isyan eden
insubordinate
isyan eden
rebellious Sıfat
işgal eden
occupier
işgal eden
occupant
ithal eden
importing
itham eden
the accuser
itham eden
accuser
itham eden
arraigner
itiraz eden
protestor
itiraz eden
objector
iyilik eden
patronizer
iyilik eden
beneficent
iyilik eden
benefactor
izole eden
insulating
kabul eden
accepter
kabul eden
taker
kabul eden
drawee
kabul eden
acceptor
kâhyalık eden
self- appointed
kendi fikrinde israr eden
self-assertive
keşide eden
maker
kılavuzluk eden
prognostic
kontrol eden
(US) controlling
kontrol eden
controlling
kopya eden
copyist
mevkii işgal eden
occupant of an office
mirası idare eden
administrator
muhabere eden
corresponding
muhalefet eden
dissentient dissenting
mukim, ikamet eden
resident
muvafakat eden
assentor
müdahale eden
interfering
müdahale eden
intervening
müdahale eden
intervenient
müsaade eden
premissive
müsaade eden
permissive
müstevdi eden
consigner consignor
müşavirlik eden
consulting
müzakere eden
debating
müzakere eden
deliberative
müzakere eden
deliberating
nefret eden
phobic
nezaret eden
supervising
nüfuz eden
penetrating
öncülük eden
pioneer
protesto eden
protestor
rehberlik eden
leading
rekabet eden
rival
rekabet eden
competing
sevk eden
shipper
seyahat eden
travelling
taahhüt eden
covenantor İsim, Hukuk
taarruz eden
offensive
tadil eden
amendatory Sıfat, Hukuk
tahakkuk eden
accruing
tahakküm eden
highhanded
tahkik eden
investigator
tahkikat eden
investigator
tahliye eden
releaser
tahmin eden
estimator
tahrik eden
driving Sıfat, Makine
tahrip eden
destroyer
takip eden
consequent
takip eden
prosecuting
takip eden
persecutor
talep eden
demandant
tarif eden
illustrative
tasdik eden
certifier
tasdik eden
ratifier
tasdik eden
attesting
tasdik eden
attestor
tasdik eden
assentor
tasdik eden
affirmant
tasdik eden
assentient
tasfiye eden
liquidating
tashih eden
rectifier
tayin eden
definitive
tayin eden
appointer
tayin eden
determining
tazmin eden
indemnitor İsim, Hukuk
tazmin eden
indemnifier İsim, Hukuk
tecavüz eden
aggressor
tekabül eden
corresponding
tekerrür eden
recurring
teklif eden
offerer offeror
teklif eden
offerer
temas eden
contacting
temellük eden
assignee
temellük eden
assignee in bankruptcy
temellük eden
assignee in fact
temellük eden
assign
temlik eden
cedent
temsil eden
exponent
temsil eden
acting
temsil eden
representing Zarf
temyiz eden
appellant
temyiz eden
apellant
temyiz eden
appealer
terakki eden
progressive
tereddüt eden
(market) hesitant
tereddüt eden
halting
tereddüt eden
hesitant
terkip eden
constituent
tertip eden
framer
teşkil eden
formative
teşkil eden
constituent
tetkik eden
examining
tetkik eden
hard-nosed scrutiny
tevkil eden
institutor
tevkil eden
constituent
tevkil eden
mandator
tevsik eden
certifier
teyit eden
confirmor
ümit eden
expectant
vasiyet eden
bequeather
vekâlet eden
acting
vekillik eden
regent
vergi tarh eden
tax layer
veto eden
vetoer
veto eden
vetoist
yardım eden
conducive
yardım eden
aider
yolculuk eden
wayfaring
zarar eden
lossmaking
zina eden
adulterous
ziyaret eden
visiting
zuhur eden
emerging
birbirini telafi eden hata
compensating error
devam eden iş
day to day business
ırza tecavüz eden adam
rapist
ikamet eden kimse
dweller
tedarik eden firma faturası
supplier's invoice
tedarik eden firma giderleri
supplier's costs İsim
tehdit eden tehlike
overhanging danger
Türkçe-Ingilizce terim çevirileri: Zargan Ltd.