1. Fiil yönetmek, idare etmek.
    to administer a department.
  2. Fiil uygulamak, tatbik/icra etmek, yerine getirmek.
    The judges administer the laws.
    to administer
    justice: adaleti yerine getirmek.
  3. Fiil (ilâç vb.) vermek.
    to administer medicine: ilâç vermek.
  4. Fiil (yemin, and) verdirmek, ettirmek.
    to administer an oath to someone: bir kimseye yemin ettirmek/and içirmek.
  5. Fiil (mirası/mülkü) idare etmek.
kanunu uygulamak Fiil
bir kanunu uygulamak Fiil
serbest fiyat tespit etmek Fiil
bir tröstü idare etmek Fiil
vasiyetnameyi icra mevkiine koymak Fiil
bir vasiyetnameyi icra mevkiine koymak Fiil
bir mameleki idare etmek Fiil
birine yemin ettirmek Fiil
ilaç vermek Fiil
adaleti uygulamak Fiil
adalet dağıtmak Fiil
birine yemin ettirmek Fiil
birine yemin ettirmek Fiil
zehirlemek Fiil
zehir vermek Fiil
birine ceza vermek Fiil
hükümeti yönetmek Fiil
kanunları uygulamak Fiil
yemin ettirmek Fiil
yardım etmek, yardım ve malzeme sağlamak.
to administer to the poor: fakirlere yardım sağlamak.
(mahkemede) yemin ettirmek.
He swore on his oath that he had never been there. I'll take my oath on it!