1. Zarf erken(den).
    He was up betimes doing his lessons: Erkenden kalkmış derslerine çalışıyordu.
  2. Zarf yakında, kısa zamanda, az/tez zamanda, çabuk, vakit geçirmeden, gecikmeden, vaktinde.
    We hope to repay
    your visit betimes: Yakında ziyaretinizi iade etmeyi umuyoruz.