1. İsim bomba, mermi.
  2. İsim ânî ve heyecan verici şey, büyük sürpriz, beklenmedik/şaşırtıcı olay, âfet.
    The movie star was a blonde
    bombshell: Sinema yıldızı sarışın bir âfetti.
    She's a real bombshell: O (kız) bir âfeti cihandır (harikulâde güzeldir).
    This letter came like bombshell: Bu mektup bir bomba tesiri yaptı.
    This was a bombshell to us all: Bu, hepimizi şaşırttı.
bombayı patlatmak Fiil
haberi patlatmak Fiil
bomba etkisi yapan bir haber vermek Fiil
şok edici bir haber vermek Fiil
beklenilmeyen bir şok