commensurate

Ingilizce-Türkçe Çeviri

  1. Sıfat eşölçülü, eşit, eşboyutlu, eşsüreli, eşdeğerli.
  2. Sıfat yeterli, yetecek kadar.
  3. Sıfat uygun, münasip.
    He was given a job commensurate with his abilities.
  4. Sıfat orantılı, mütenasip.
    The house brings a return commensurate with its current market value.
Ingilizce-Türkçe çeviriler: Atalay Sözlügü, 1. Basim

Ingilizce-Türkçe Ilgili Terimler

income commensurate with one's needs
ihtiyaçlara uygun gelir
income commensurate with one's needs
ihtiyaçlarına uygun gelir
commensurate taxation
ılımlı
commensurate taxation
ölçülü vergilendirme
symmetrical commensurate with
mütenasip
Ingilizce-Türkçe terim çevirileri: Zargan Ltd.