Ingilizce-Türkçe Çeviri

  1. İsim iltibas
  2. İsim şaşır(t)ma, yanıl(t)ma, anlaşamama, tereddüt, ne yapacağını bilememe.
    At first there was some confusion
    among the actors as to where they should stand on the stage.
  3. İsim birbirine karıştırma, , ayırt/tefrik edememe.
  4. İsim karışıklık, düzensizlik, dağınıklık, keşmekeş.
    in confusion: karmakarışık.
    Everything was in
    confusion: Herşey karmakarışıktı.
    fall into confusion: karmakarışık olmak.
    throw into confusion: karışıklığa sebep olmak, arap saçına benzetmek.
    Arrangements were thrown into confusion by a last-minute change of plans.
    confusion worse confounded: karışıklığın daniskası.
    cause/create confusion: karışıklık yaratmak.
  5. İsim belirsizlik, müphemiyet, ipham, vuzuhsuzluk, anlaşmazlık, yanlış anlama.
    Write more clearly in order
    to prevent any confusion.
  6. İsim utanç, mahcubiyet.
    She kissed him suddenly and he blushed in confusion.
    to be covered with
    confusion: fena halde mahcup olmak, bozulmak.
    put someone to confusion: birini mahcup etmek/utandırmak/bozmak.
  7. İsim şaşkınlık, hayret.
    She saw to her confusion that he was going to jump down the cliff.
  8. İsim bozgun, mağlûbiyet, yok olma, mahvolma.
Ingilizce-Türkçe çeviriler: Atalay Sözlügü, 1. Basim

Ingilizce-Türkçe Ilgili Terimler

(person) in a state of confusion
altüst olmuş
a place in disorder and confusion
çarşamba pazarı gibi
crowd around and create confusion
ayağna dolanmak Fiil
fall into confusion
birbirine girmek Fiil
flee in confusion
kaçışmak Fiil
give rise to confusion
iltibasa yol açmak Fiil
great confusion
keşmekeş
in complete confusion
karma karışık
in complete confusion
karmakarış
in confusion
altüst
in utter confusion
karman çorman
in utter confusion
alan talan
mental confusion
sersemlik
place of confusion
gayya kuyusu
possibility of confusion
iltibas imkânı
put everybody in a state of alarm and confusion
ortalığı birbirine katmak Fiil
throw something into confusion
bir şeyin düzenini bozmak Fiil
uproar and confusion
alavere
utter confusion
hercümerç
confusion between two similar things
iltibas
confusion caused by a collision
karambol
confusion of battle
göğüs göğüse vuruşma
confusion of boundaries
sınırların karıştırılması
confusion of debts
yegâne alacaklı ve yegâne borçlunun aynı kişide olması
confusion of debts
böylece borcun ortadan kalkması
confusion of debts
birbirine ters düşen iki hakkın aynı şahısta birleşmesi
confusion of debts
birbirine ters düşen iki hakkın tek şahısta birleşmesi
confusion of debts
birbirine ters düşen iki hakkın bir şahısta birleşmesi
confusion of goods
malların birbirine karışması
confusion of names
isimleri karıştırma
confusion of names
adları karıştırma
confusion of rights
(US) borçlu ile alacaklı haklarının aynı kişide olması
confusion of terms
deyimlerde karışıklık
confusion of titles
aynı mal üzerindeki iki mülkiyetin tek bir kişide birleşmesi
confusion of trademarks
markaların karıştırılması
cause confusion or pandemonium
kargaşa çıkarmak Fiil
Ingilizce-Türkçe terim çevirileri: Zargan Ltd.