gözönünde tutmak, düşünmek, nazarı dikkate/itibara almak, ka'le almak. 
 The committee agreed to consider  your request for an increase in salary. 
 All things considered: Herşey gözönüne alınırsa, her husus düşünülürse. 
 not worth considering: ka'le alınmaz, lâfını etmeye/üzerinde durmaya değmez. 
 When one considers that … : … gözönünde tutulursa.
                        
Geçişli Fiil